31 Ekim 2011 Pazartesi

Din-Siz

Düşünüyorum da dinle alakalı şeylerde ben değilde insanlar benim inancımı yoruyor..
Benim inancım bana zaten tam da ..Ama bazı insanların bir şeyleri körü körüne inanmalarına anlam veremiyorum..Sorgulamak beni dinsiz etmez..Ama onları man yapar..Allah zaten sorgulamamızı istiyor..Sorgula da bul diyor..Ben hep sorguladım da buldum..
Ama anladım artık din konusunda yorum yapmayacağım..Hemen acıtmaya çalışıyor insanlar..
Vurmaya çalışıyor..
Gözleriyle size dinsiz diyorlar..Bilgisiz diyorlar..
Dayanamıyorum buna..Benim Allah katındaki konumu mu biliyor mu ?
Ben onlara dini böyle yaşayınca tepki vermediğim halde..Benim sorgularım neden başkalarına batıyor..
Dinim benim ve Allah arasında..Kime ne ..Kime hesap veriyorum ben ya..
Siz kimsiniz..
Neden dünyadasın..
İnsan oğlu ne bencil..Koca evren kendi için yaratıldı sanacak kadar aç gözlü..Gözü kara..
Ey çok zekiler şu kainatın varlığından beri sen aya zor gittin neden senin için olduğunu sanıyorsun..Senin olsa giderdin..Değil işte...
Hayvanları öldürdün..İnsanları esir ettin..Tüm kainat senindi..
Siz çok biliyorsunuz zaten..
Anladım ki sadece tarih değil din hakkında dahi fikir beyan edilmiyor bazı insanlara..Yoruyorlar..
Anlatamıyorsunuz..
Amacınız o değilken hep aynı şeyler oluyor..
Ya bazen öyle deliriyorum ki...Hele ki tut ki ben dinsizim..Sizene ..Cehennemde yanmak istesem sizene..Neden yargılamak bu kadar kolay..Tabiki şükürler olsun ki aklımda bulabiliyorum ben..
Sadece okuyup değil..Mantığımla da ispat ediyorum bazı şeyleri..Ama düşün be kardeşim..
Senin haddine mi benim imanım..Allah katında sen mi beni kurtaracaksın ben mi seni..Sen ne biliyorsun ki bana ahkam kesersin..
Kimse bana masum taklidi yapmasın..Şeytanla iş birliği yapıp melek kanatları takmayın..
Ben her şeyi mi kendime yaşadım..Sizde kendinize yaşayın..İçiniz rahatlasın dinsiz değilim..Benim yerime ağlamayı kesin çünkü ağlayacak bir şey yok..Sadece insan olma sanatını artık öğrenin..
İnsan olun ya..
Ya biraz insan taklidi yapın artık ..Huzurumu kaçırmayın bir günde..Ben bu hayata bir kere yaşamaya geldim..Ve siz buna engel olsanız da ben devam edeceğim..
Ben hiç bir zaman okuduğuna körü körü inananan birey olmayacağım..
Benim amacım insan olmak değil..Üstün insan olmak..
Sizde hokkabazlığa devam edin..
Dünya sizin..
Yargılarınızı savurup durun..
Beş kuruş etmeyen yargılarınızı..

30 Ekim 2011 Pazar

Konuşmadığım Şeyler Var

Benim sevda sözleri hakkında konuşmadığım şeyler var..Eski hayallerim hayal yıkıcım sayesinde yok olunca bende yeni hayaller koydum yerine..İçine beni oturtturdum sadece ben vardım artık..
Konuşmadığım şeyler var aslında..Konuşmadığım kişilerle dolu..Konuşmadığım bir evren..Konuştuğum Allahım..
Hep çok kişiye sorsanız beni nasıl tanırlar..Hatta ben olacak kadar tanıdıklarını sanıyorlar..Halbuki benim göstermek istediğim kadarını tanıyorlar tanıdıkları %10ben ..Çünkü %90 kendiniz olduğunuzda sizin hassas noktalarınızı keşfedip hemen vurmaya başlıyorlar..Hayallerinizi,emeklerinizi,aşklarınızı hatta ve hatta sizi çalıyorlar..O yüzden artık göstermek istediğim kadarım..Buda benim ama onların bilmesi gereken kadar..
İncinmekten yoruldum artık..Bedenen değil ruhen itilip kakılmaktan yoruldum..Hep sabır taşı olmaktan yoruldum..Ne taşmış ki bırakın kırılmayı çatlamadı bile..Ama yordu..
Bıktım artık..
Yine de umudumu kayıp etmedim..Bir gün bile yolumdan dönmedim..
Emin adımlarla yürüyorum hayat yolumu..
Önüme gelen engellere rağmen daha da güçlendim..
Kör değilim artık..Koca bir sevda gördüm..
1 senede çok fazla büyüttü beni..Bazen lanetler ettirse de büyüttüğü için beni mutlu oldum..
O toz pembe gözlükleri takan kız değilim..Gerçekçi gözlüklerimi taktım..Acımaz gözlükler..
Artık körü körüne inanmıyorum..Artık yüzüme gülen insanlara eskisi kadar safca kendimi tanıtmıyorum..
Onların istediği kadar..Benim dilediğim kadar..
Aşka inancım hiç bitmedi..Belki de yanlış zaman yanlış insan..
Tamam kalben yaralanmıştım..Ama çok güzel günlerde yaşamadık mı o kalpte..
Düşününce haksızlık etmemek gerekli anladım..2 ay önce iyi tarafı demezdim..
Ama artık o kalpte o sevgi yok..O acı hiç yok..
Sanırım değişen bu..Acı ve sevda yok..Bu yüzden kötü anılarımın yanına iyileri yerleşti..
Biten bir sevdaya bu şekilde hakaret edilmemeli..Çok şey kattı bana ne de olsa..
Ben görmeden sevmeyi öğrendim..Duymadan sevmeyi öğrendim..Beklemeyi öğrendim..Hiç üşenmeden beklemeyi öğrendim..
Kendimle konuşup o varmış gibi mektup yazmayı öğrendim..
Her gün onun yüzü gülsün diye masal yazmayı öğrendim..Onu düşündükçe besteler yapıp şarkı söylemeyi öğrendim..
Sevmenin güzel bir aptallık olduğunu ama sonlarının trajediden ibaret olmadığını biraz uzağa bakınca sadece bir tiyatro olduğunu kendini daha da büyüttüğünü öğrendim..
O trajedide takılsaydım..Sonum kötü olurdu biliyorum..
Ardıma bakmamış olmaktan gurur duyuyorum..Bitmesi gerektiği yerde sevdayı bitirdiğim için kendimle gurur duyuyorum..
Ardıma baksaydım beni kayıp ederdim..Ama önüme baktım..
Aşk daha konuşmadığımız çok şey var..
Ve beni hep hazırlıksız vurdun..
Ben birilerini sevmenin bir özellik olduğu kanısındayım..Çünkü bebekleri,çiçekleri özellikle insanların değersiz bulduğu şeyleri hep sevdim..En tutulmayan..En horlanan..Hep azınlığı seviyorum..Herkesin giydiğini o sezon giymemem de bu yüzden olsa gerek..Oysa sevmek aşık olmak değildir ki..Bin kere sevebilirsin yalnızca 1 kere aşık olursun..
O yüzden ben daha aşka inancıma kaybetmedim..Tama masallara inanmıyorum kabul..Filmlere ,aşk kitaplarına...Hatta ve hatta bu bir itiraf diğer insanların anlattığı o aşksal laflara hiç itibar etmem..İnsan önce kendi olmalı..
Bence insanlar sevgiliyken yapmacıklar..Evlenince çiçek almayacaksan sevgiliyken de alma bari kızcağız üzülmesin..Ya bu konuda da gerçekçi olalım her kız sevdiği ona çiçek alsın ister..Ama bana göre bana çiçek alıyorsa ileride de almalı..Yok öyle yağma..Madem başta odun olursa zaten beklemezsin odundu der geçersin..Ama evlenince almıyorsa bit eniği aramalı..Evlenince ne değişiyor..Onun mu oldun..Sahibimi oldun..Tamam artın onun soyadına girdin malı oldun..Sana soğan alsa yeter mi..
Durun sadece onları kötülemek biraz terbiyesizce bayanlara da şunu demeliyim..Sevgiliyken kendinizi allayıp pulladınız evlenince pijama ve dağınık saç ayrıca tombik biri olmanızı anlamıyorum..Sizde ya olduğunuz gibi olun yada göründüğünüz gibi alın..Oh alan aldı satan sattı bu ne ya...
İşte konuşulacak çok şey var ..
Sevdayı,aşkı bu insanlar yok ediyor..
Vallahi bakın..Rutinlikten aşk yok oluyor.
Bende böyle işte Sezar'ın hakkı Sezar'a..
Ve ve şu var..
Tamam hayatımızın aşkı karşımıza çıkmadı..Ama hiç birimiz kaybedenler klubünden değiliz..
Çünkü biz daha aşkımızı bulmadık..O dışarıda bir yerde..Ve daha konuşmadığımız çok şey var..
Konuşmadığım her şey için daha da mutluyum..
Konuşmadığım şeyler var..Ama onlar hep olacak..
Sonsuza kadar..
Ben bitene kadar..
Evren yok olana kadar..
Sorun aşk değil..
Sorun iki yakayı bir düğmeyle ilikleye bilme..
Ogün Şanlısoy'un şarkısındaki gibi ;
"Yarısı sende yarısı bende"
"Birleştirmiyorsa bu ne biçim aşk."
Aslında sorun aşkı aramakta değil..
Sadece ve sadece bu konu hakkında yazmalıydım..Geçen denememde bitirememiştim..Hala bitiremedim..Belki devamı gelir..
Güzel çızıttırıyorum farkındayım..
Ama yoruldum..
İyi uykular cümleten..



29 Ekim 2011 Cumartesi

BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN..

Şimdi bizden 5 yaş küçük çocukların güldüğü bir söz vardı " Eskiden bayramlar böylemiydi."
Böyle değildi gerçekten o bayram coşkusunu hiç unutmam..Şimdi 23 Nisanlar,19 Mayıslar,30 Ağuston ve 19 Ekim bir hayal oldu..Sanmayın ki 10 Kasım"kutlama değil yas günümüzü" bile engelleyecekler..
Çok  rahatlar..Herkesin rahatlığın evet kardeşim "Bana batıyor"..Ben Atatürk'ü özledim..
Bu alengirli işleri anlayamadım..Anladım da anlamayan insanları anlamadım..
Ben hür olmak istiyorum bu ne ya Şehit babası üzüntüsünden laf etti diye adamı kaç yıl hapse atıyorsunuz ama başbakanın desteklediği köpekler insanları öldürüyor yatmıyor..Cumhuriyet bayramı kutlanmıyor tepki veren yok ben böyle işin..Diyemiyorum terbiyem el vermiyor..Sinirden öleceğim ama susuyorum..
Lan sen kimsin de benim bayramımı elimden alırsın..Türk müsün sen? Tü yüzüne tükürdüğümün şahsiyetleri beni de alırsınız içeri ülkemi seviyorum,Atatürk'ü seviyorum ya ..Durdurmayacaklar bir gün bizi de bu ülkede hür anladık..Yazık..Boş yere herşey boş ...
Yinede inadına ..
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE..
TÜM HALKIMIN CUMHURİYET BAYRAMI KUTLU OLSUN..
YAŞASIN ATATÜRK VE ARKADAŞLARI,CUMHURİYET YANDAŞLARI.

22 Ekim 2011 Cumartesi

Ton balıklı makarna

Bunu yarın yapacağım resimleri de ancak pazartesi akşamı koyabilirim..Fakat yoğun bir hafta olacağı için ben şimdiden yazıp koymak istedim bu post u ...Ton balık sevmeyenler için bu tarif daha güzel neden derseniz? Çünkü bu tarifte öyle ağır bir tat alamayacaksınız..Sanki başka bir şey yer gibi olacaksınız..Biliyorum ..Eminim..Kardeşimin arkadaşına yapmıştım ilk..Genelde makarna üstadı olduğumu bilmeyen yoktur artık çevremde ..Çeşit çeşit makarna türleri deniyorum...
Belki zamanla burada bir kısmını paylaşabilirim.. Bu arada kardeşimin arkadaşı ton balıktan nefret ediyor ve çok ön yargılıydı..Fakat mutfaktan gelen kokuları duyunca biraz ucundan istedi ve bayıldı sonra 1 tencere makarna bitti zaten..
Tarifim basit..
Su kaynadı tuz atıldı..Eğer makarna yapışmasın diyorsanız çok az zeytinyağı döküp bir tur karıştırın..Bu sırada 2 diş sarımsağı minik minik kesin..Bir tarafta gene maydonoz bir tutam kesin..Küp küp domates keselim 3 boy..2 Paket ton balıkda bangoya koyalım...
Makarnayı süzdük kenara aldık..Önce domates ve sarımsakları koyup iyice eriyene kadar devam ettiriyoruz..Balık yağının yarısını atıyoruz yarısını da balıkla beraber tencereye koyup divtiyoruz..Fokurdasın misler gibi..Hemen üstüne karabiber,kimyon,salça koyuyoruz karıştırıyoruz..En son o tadı almak için maydonozlarımızı ilave ediyoruz..Ve sosumuzu makarnanın üstüne dökerek afiyetle yiyoruz..
Yanında buz gibi bir kolada fena olmaz benden söylemesi ..
Afiyet olsun..
Gecikmeli olarak..


20 Ekim 2011 Perşembe

Elmalar

Sizin istediğiniz sizi istemez sizi isteyenleri siz istemezsiniz..
Bu bir kısır döngüdür hayat böyledir..Kaçan kovalanır..
Hayvanlar aleminde bile böyledir..Siz köpekten kaçarsınız ama köpek sizin peşinizden koşturur falan..
Neyse velhasıl kelam siz elmayı seviyorsunuz diye elmada sizi sevmek zorunda değil ya..
Fakat ben elmalar ile armutları ayıra biliyorum..
Armudun iyisini de ayıların yediği malumdur..
O yüzden hayata küsmüyoruz değil mi...Bu bir kısır döngü..
Olacağı bu işte..Ama hayat umutlardan ibaret..
Umut halkın en değerli hazinesidir..
Eee bende bir yıldız kaydı dilek tuttum..Dileğim kabul olsun diye bekliyorum..
Tüm yıldızlar kaysa da olmasa da vazgeçmiyordum..

19 Ekim 2011 Çarşamba

Sözün bittiği yer

Yüreğim bir serçenin yüreği gibi hızlı hızlı atarken..Yüreğim kalan boğazımda yuttuğum akıtmadığım göz yaşlarımla uğurluyorum Mehmedimi...Ölmedi hiç biri..Ağlamıyorum o yüzden..Onlar şehit..Diğerleri gibi leş ve şerefsiz değil...Mehmedim korkuyorum...Elimden bir şey gelmiyor diye..Görüpte bir şey yapamadığım için utanıyorum...İnsanların bu kadar tepkisiz olmasına dayanamıyorum..Hrand Dink ölünce herkes "Ermeni" olmuştu şimdi neden kimse Türk olmuyor..
Utanıyorum Mehmedim sen ışıl ışıl parlarken sen bir pis şerefsiz mermiye kurban gittin diye..Filistin halkı için "Filistinli" olup seni unutanlardan utanıyorum..
Rahat uyu Mehmedim diyemiyorum..Ellerim yazmıyor..Yüreğim gerçekleri görüyor..
Geleceğimden korkuyorum..Korkuyorum çünkü ellerimi bağlarlarsa diye..Bende savaşmak istiyorum..
Geleceğim için..Ülkem için..Kendim için..
Şimdi sen uyu Mehmedim..Zamanı gelince gel gene..
Sen ölmedin ..Ölmezsin herkes bilene..

DURUN!DURDURUN..


Bunlar kimden yüz buluyor..Bunlar hükümetten yüz buluyor...Her gün askerlerimiz,polislerimiz,analarımız,kardeşlerimiz,çocuklarımız sokakta dağda ölüyorlar..Neden?..
Bu ülkede rahat rahat yaşarken üniversitelerde ,ilk ve orta okullarda aynı şartlarda eğitim alırken..İş sektörlerinde ayrım olmazken kim nereden çıkartmış bu ayrımı...
Sorsanız hep eziliyorlar,kendi ülkelerini istiyorlar..Pardon! Nerede eziliyorsunuz dilinizi konuştunuz yasak mı koyduk..Biz alın terimizle çalışıp ev alırken siz gece kondu yaptınız..Biz maaşımızla 2 çocuk yaparken siz 20 çocuk yaptınız kızlarınız para ile sattınız,okutmadınız..Suç bizde mi...Biz çalışıp didinirken siz işsizlik maaşı aldınız..Bu halde bu ülkenin şerefli insanlarının analarının yüreğini yaktınız..
Biliyorum ki bu kuduruklukları ne benim yazımla neden milyonların yazıklarıyla geçer..Kana susamışlar..Kan almadan durmuyorlar..Bizim vergilerimizle milletvekili maaşı alan bunlarken..Ki vergileri zaten türkler verirken..Evet yediğin kaba tükürmek bu..Bunu köpek bile yapmaz..
Dilerim bir gün savaşsız barış içinde yaşadığımız o günlere döneriz..
Biliyorum hala içlerinde şerefli insan gibi insan bireyler var..
Şehitler ölmez..Tek bir türk kalana kadar bu ülkedeyiz..
UNUTMADIK UNUTTURMAYACAĞIZ..

17 Ekim 2011 Pazartesi

Klin rumm

Yorgun argın bezgin..Okula gittiğim zamanlarda hep böyleyim..Her gün o uzun yolları aş...Sınıftan yemekhaneye ,yemekhanede sınıfa yürü..Yoruyor vallahi...Bu arada eve geldim sabahın 6 sında topladığım oda cingen odasına dönmüş..Buradan saygı değer ebeveynlerime ve kız kardeşime selamlar yollarım odamın içine ettiğiniz beni gene bu kadar yorgunken temizliğe mahkum ettiğiniz için...
Bu gidişle odamı kilitleyip anahtarı yanımda götüreceğim olacak olan bu yani..
Halbuki odamı toplu bulunca nasıl mutlu oluyorum ama bunlar bana işkence olsun diye mi her geldiğimde yatağımın üstüne eşya atıyorlar çalışma masama ıvır zırı kağıtlar,yara bantları,yanık kremleri..Bir dakika odam benim eczane değil ..Hastanenin acil servisi değil..Hele hele makyaj masamın tacize uğraması yerde  saç kurutma makinası,maşa ve şarj cihazları kabloları ile dolu olduğunu söylesem kimse inanmaz...Şuan şaşkınım kimse benim odamdaki ki bu bir ilk şövalenin üstüne gömlek falan koymamış..Öpüyorum bebeklerimi..
Not:Annemin saygı değer arkadaşları vallahi bir zorunuz var kafanızda..Anneme kızmıyorum anneme böyle değiller..Beni görünce hep aynı espriyi yapmaları da gına geldi.."Evlenmiyorum teyzeciğim sanane benim evlenmemden her seferinde bir şeyime takmasan olmayacak değil mi?"...
Görülen üzere atarlıyım..Neyse yazdık oh miss iyi geldi..

15 Ekim 2011 Cumartesi

Kabak yemeği-Tarifli

Bugün uzun zamandır denemek için beklediğim bir yemeği yaptım..
Kabak severim aslında genelde etcil biriyim ama yinede sebzeleri de seviyorum..
Bu günde kabak yemeği yaptım ve yayınlamak istedim..Aslında acemi sayılırım ama yine de kendimi kısa sürede çok geliştirdiğimi özellikle yemek konusunda biliyorum..Yakında et yemeklerine başlamayı düşünüyorum bence onlar daha zahmetli ve dikkat edilmeli gibime geliyor..
Neyse tarifi mi yazıyorum
*5,6 fark etmez kabak (dışarını bıçak yardımı ile zımparalayın)
Tamam düzgün birtabir olmadı kesmenizi istemiyorum sadece bıçağı dik tutarak yaparsanız de dediğimi anlamıi olursunuz
*3 veya isteğe göre  4 adet domates(kabukları soy küp küp doğra)
*2 küçük soğan
*1 Kaşık salça
*Dere otu en son kapattıktan sonra bir demet yada isteğe bağlı
 Şimdi her zaman ki gibi önce yağ sonra soğanlar koyulacak hafif sararıncaya kadar kavuruyoruz..Ben bunun için çin tavası kullandım diğerlerinde nasıl olur bilemiyorum..Sonra kabaklarımı önce ikiye bölüp sonra ikiye böldüklerimi de ikiye bölerek (neden 4 böl demedim ki :O )minik minik parçalara ayırıyoruz..Bu konuda baya becerikli sayılırım..Aşçıların ellerini izlemeyi sevdiğimden minik bir ip ucu kaptım çünkü ...
Kabaklar hafif  suyunu çektiği zaman domates ve salçayı ekliyoruz..Ben bir miktar ılık su ekledim karıştırdım kısık ateşte 30 dk beklettim..Sonunda oldu..
Herkese afiyet olsun

                                              Önce ürünlerimizi sergileyelim değil mi ama ...
Bu da size anlatmak istediğim olay..
Güzelce parçalara ayırdım...
Yemek olmaya başlıyor..
En son servis tabağındaki halini de koyacağım kardeşim gelse de yesem artık durumlarına geldim...

14 Ekim 2011 Cuma

Bir güzel okumuş



"Ben ağladım..Yağmur ağladı.."

Cesaretim yok..

Görüyorum ve susuyorum...
Susmak zorunda kalıyorum..Bazen susmak zorundadır insan..Bazen bir şey kazanmak için bazende kayıp etmemek için..Şimdi susuyorum..Ama ne kazanacak bir şeyim var nede kayıp edecek bir şeyim var bu konuda..Sadece susup izlemek..Bir kaç saniyeyi 1 saatmiş gibi yaşamak..
Dün keşfettim ki ;zaman aslında sadece benim bakış açımmış..Meğer ben nereye bakmak istersem o şekilde ilerliyormuş zaman...Umursamaz baktığım zamanlarda hızlı ve anlamsız geçiyormuş..Ama bakma için baktığımda yavaş ve detaylı oluyormuş...1saniyeyi 1 saat gibi yaşamam da bu yüzdenmiş..Bu yüzdenmiş zihnimdeki binlerce detay..Ve ben bunları geç fark etmişim..
Ama hala bir kaç parça eksik bir konuda ..Sorun zaman değil..Sorun mekan değil..Sorun benim içimdeki gizde..
Bir giz var susuyorum..İzliyorum uzaktan..Kimseye söylemeden..Bazen yakından da izliyorum..Diyorum ya bir kaç saniye saatler gibi geliyor..Her detay beynimin içinde duruyor...Kimi zaman hüzünleniyorum kimi zaman çığlıklar atıyorum içimden derin derin..Sanki gönlümdeki duvara çarpa çarpa kendi ellerimi sıka sıka gülüyorum..Ama hepsi saniyelik saatler..
Aslında bir bak saniye 120 saliseye tekavül ediyor..Ne kadar çok..120 demeyim..Benim için bir ömür gibi geliyor o 120 salise..
İşte bunu keşfettiğim o andan beri her şey daha anlamlı..Keşke zincirlerimi kırabilsem..Keşke o kadar cesur olabilsem..Ama değilim..Pek çok konuda cesur olan ben bu sefer cesur olamıyorum...Nedenler önemli değil..Belki de bende cesur olmak istemediğimden ...Belki de susmak daha kolay geldiğinden..Susmak..Sus..
Ama kendime verdiğim sözleri tuttum..Unutmak istediğimi unuttum..Silmek istediğimi sildim..Benim olmasını istediğim şeyler için savaştım hep..Bir şey hariç...Cesur değilim işte..Söz konusu olunca sadece izlemek düştü benim payıma..
Tutabileceğim kadar yakın bir hayal... Uzanamayacağım kadar uzak bir düş...İşte bu kadar zıt bir gerçeklik..Bir cam kırığı gibi batıyor şimdi suskunluk....Ben hep suskun kalacağım..
Bir gün bir çılgın yapmayacağım..
Yapamam kendime ihanet etmek olurdu bu..Ve kendime ihanet etmeyeceğim..
Cesaretim yok..Cesaretim hiç yok..



12 Ekim 2011 Çarşamba

"Bazen bitmek bilmeyen dertler yağmur olur üstüne yağar. 


Ama unutma ki, rengarenk gökkuşağı yağmurdan sonra 


çıkar."
                  (Hz. mevlana)


Benim yolumu aydınlatan söz sizinkini de aydınlatsın..

Aşkla ilgili deneme müsfettesi

Ne yapsan boş bazen...Bazen bazı hisler sadece aynı şeylerin tekrarı olmanın ötesine geçemiyor..Bir o kadar yakınken bir o kadar uzak olmak gibi bir şey..
Bu gün kitapta okudum şöyle diyordu; "Ünlü filozof Platon aşkın bölünmüşlük ile varlığımızdaki yalnızlık duygusundan kurtulmaya yönelik bir bütünleşme arzusu olduğunu söylemişti. Platon'un bu düşüncesi şu mitolojik öyküye dayanır: Eskiden iki değil, üç cinsiyet vardı; erkek, kadın ve ikisinin birleşimi. Bu üç cinsiyetin de iki yüzü, dört kolu, dört bacağı ve iki cinsel organı vardı. Yani cinsiyetlerin birinde iki kadın, diğerinde iki erkek ve öbüründe de bir kadın-bir erkek bir aradaydı. İnsanın bu üç cinsiyetten oluşan ataları o kadar güçlü ve baskındılar ki, tanrılar için tehlike oluşturmaya başladılar. Zeus duruma müdahale etti. Onları ortadan ayırdı. Böylece ortaya heteroseksüeller, lezbiyenler ve eşcinseller çıktı. İşte bu nedenle Eflatun (Platon) Şölen adlı yapıtında, "Vücutları bu şekilde ikiye ayrıldıktan sonra, her iki yarı birbirini hep özledi. Her birimiz, bir insanın diğer yarısıyız ve herkes kendine uygun öteki yarıyı arıyor. Kendi yarısına rastlayan aşık, arkadaşlık, güven ve aşkın yarattığı o harika duygularla doluyor."diyor."
Gerçekten böylemiydi..Bu yüzden mi hep eksikti bir yanımız..Belki de bu yüzden sokaklarda binlerce yalnız var...Aşk her gördüğüne bu yüzden mi konmaz...Peki o zaman platonik aşklara ne demeli..Yoksa biri yarısını bulurken diğer onun yarısı olmadığını mı düşünüyor?..Yoksa aslında aşık karıştırıp yarısı olmayana mı gönül veriyor?...
Peki tanrı neden oyun oynar kullarına..Tesadüf ya her yerde karşılaşabilirsiniz..Hayır aşk gerçekten tesadüfleri mi sever?..Yoksa bunlar sadece sadist birer duygumu da kula acı verilir?..
Bir kitap okuyorum ve aklıma binlerce soru geliyor...
Hayat aslında sadece ve sadece deneyimlerden ibaret..Ama deneyimlerimizin çoğuda aşk,sevgi,yada bunlar sandığımız uyduruk olay örgüleri...Evet bunlar bizi büyütüyor..Herkesin ömründe bir hüzünlü aşk hikayesi vardır..
Bazen yanlış kararlarda verebiliriz..Ama şunu nasıl yapabiliriz..Onunla evlenseydim ne olurdu?..Onunla çıksam ne olurdu?..Bunları sormanın hiç bir anlamı yok..Bunlar olmadı...Olamaz..Zaman geriye akmaz..
Belki de önüne bakmak gerekir..Belki de kaçan bir şey yoktur..Belki de herşey bir uydurmadır...
Herkesin aşk diye ölüp bittiği bir gezegen burası..Cinayetler işlenir aşk yüzünden..
Ferhat ,Şirin'i için dağları deler..Mecnun ki Leyla'sı için deli olur çöllere düşer..Siz hiç aşkından vazgeçtiği için ünlenen birini duydunuz mu ?
Aşk budur işte..Aşkı için savaşmaktır..Aşk cesaret demektir..
Biz aşktan bu kadar çok şey beklerken aşka ne veriyoruz..
Eskiden bana göre dünyada 1 milyon yalnız insan vardı...Ama şimdi anlıyorum ki daha çok var...Çünkü herkesin birde ruhunun içinde odalar var...
Kimi içini aşkla dolduruyor kimisi kin ile kötülük ile..
Kimisi hiç bir şey dolduramıyor..Onun payına da beklemek düşüyor..Nasıl Allah Adem ile Havva'yı ayırdı..Adem vaz mı geçmişti Havva'sını aramaktan ..Aramıştı..Bulmuştu..
Ama günümüz koşullarında aşk herkesin konuştuğu ama görenin az olduğu bir olgu haline geldi..Belki de ayaklar altına alındı...Aşk çok kirletildi..Herşey aşka bağlandı..Aşk yüzünden yaptım dendi..
Biliyorum elbette herkesin aşktan beklentileri var..
Atıyorum..Uzun boylu olsun..Güzel kız olsun..Yakışıklı oğlan olsun ..Falan filan..Ama aşk öyle midir?
Siz hiç güzel bir kızın yanında çirkin oğlan görmediniz mi ?
Veya,
Yakışıklı bir oğlanın yanında çirkin bir kız?
İçinizden şöyle demiş olmalısınız...Hepimiz deriz.."Bu çirkin bile kapmış çillop gibi kızı/oğlanı."
Ama aşk bu..
İnsan aşıkken ..Aşık olduğu en güzel/yakışıklı oluverir..
Aslında çok küçük bir istekmiş gibi allahtan dilediğimiz aşk büyük bir bedel..Ödül ...Çünkü herkes gerçek aşka sahip olamaz..Aşk dediğin sevdiğini gözünden sakınmaktır..Sevdiğini incitmemek için incinmektir..Her yürek aşık olamaz...O yüzden belki de ikizide onun vebalini çeker..
Fark ettim ki bu konu hakkında uzun bir deneme yazabilecek bir potansiyele sahibim..
Kendimi tebrik ediyorum şuan..
Ver artık istersen devam edebilirim ama sıkıldım ve yorulduğum için son vereceğim diyeceğim o ki..
Ulan EY AŞK NERDESİN?
Demiyorum şaka şaka(Çok ciddi de olabilirim)..
Demem o ki kafamda bir sürü sorular var ..Ve bunları cevaplamak zor..O yüzden ben sormak istiyorum ikizim bulursa beni yada ben onu bulursam..Yada bulmuş ve görmüyorsam ..O cevaplasın uleyn.
Bu kitap daha çok soru sorduracak gibi...


Resim Casablanca(1942) adlı filme ait bir kare..Rick&Lisa..

Lisa: Sana iki kelimelik sonunu bilmediğim bir hikaye anlatayım mı?  

Rick: Evet 

Lisa: Seni seviyorum.






11 Ekim 2011 Salı

Beyefendi dediğin..

Beyefendi dediğin böyle olmalı arkadaş..Beyefendilerin azaldığı şu günlerde bugün ben bir beyefendi daha var olduğunu gördüm..
Otobüse bindim..Gerçekten çok kötüydü üstümde laboratuvar önlüğüm ile yağmurda otobüsü yakalayacağım diye koşuyordum..Otobüste üstümü değişmek zorunda kaldım..Yer olmadığı için bir tabureye oturdum ..
Yolun yarısına kadar "Paoulo Coelho" nun kitabını okuyarak geçirdim..Yaklaşık 40 sayfa okumuştum..
Derken sıkıldım..Savrulup duruyorken yaklaşık 2 karış ötemde bir çocuğun en sevdiğim filmlerden biri olan "Yüzüklerin Efendisini "izlediğini gördüm..Serinin son filmini izliyordu ..
Bende izlemeye başladım..Nede olsa zararım yok ki..Sonra çocuk sanki bana doğru tutuyor gibi geldi..Ama kendi hüsnü kuruntum sanıp izlemeye devam ettim..Süper bir yerdeydi..Boz Gandalf, Ak gandalf a dönüşmüştü...
Birden çocuk dönüp kulaklığı uzattı"Dinlemek ister misin?"..Tamam o anda şok oldum bir an ..Utandım..Ama nasıl oldu bilmiyorum aldım..Ve taktım kulağıma ...Bana doğru tuttu minik ekranı ..İngilizce idi ama yinede anladım çoğu yerini...Sağ olsun böylece yolumun yarısı o sıkıcı tabure üstündekinden daha güzel geçti..
Buradan sarktığı falan durumunu çıkartmayın öyle bir durum yoktu çocuk toplasanız 5 saniye yüzüme bakmıştır..Zaten sonra duydum ki sevgilisi mutlu olsun diye "Bülent Ortaçgil" konserine bilet arıyormuş...Gerçekten Allah sevdiğine bağışlasın..
Birincisi centilmen bir insan olduğu için taktirimi kazandı..Beyfendi dediğin böyle olur efendim..Birde beyfendi kalmadı sanıyordum..Tamam bende kütük değilim korkmayın lütfen bende teşekkür ettim zaten..Ve karar verdim son seriyi bir daha izlemeliyim..Çünkü hayret ettim ki o kadar sahne unutmuşum...Bu çok üzücüydü..Bir bakıma da sevindirici çünkü ilk defa izler gibi oldum..
Neyse vel hasıl kelam efendiler..Demek ki hala dünyada insanlar varmış..Vardı biliyordum ama artık sık karşılaşmıyoruz malesef insanlarla..
Ve böylece ilginç bir gün daha biter giter..

                             Beyefendi dediğin Marlon Brando gibi olmalı efendim..Ben diyeyim de ...

10 Ekim 2011 Pazartesi

Bir an bile unutma...

İnsan hayatının aşkını nasıl unutabilir?
Sen unuturken o unutmuyorsa hele ki...
Düşünsene anılar,sokakta yürüyüşleriniz,öpüşmeleriniz,birlikte aldığınız şeyler,yediğiniz lokmalar..
Sen unutuyorsun ama o herşeyi ilk günkü gibi hatırlıyor..
Sen ona "Sen kimsin?" diyorsun...O sadece ağlıyor ..Ben senin aşkınım..Ben senin sevdiğindim..
"Tanıyamadım.."...
Sen onu tüm anılarından söküp atıyorsun..O hiç olmamışcasına...Yanından yürüyüp gidiyorsun bir yabancı gibi..
O ise içten içe ağlayıp kahroluyor..Seninle olduğu yerlere tekrar tekrar gidiyor..Sen ondan vazgeçtiğin halde..İstemesen de...O senden vazgeçmeyecek kadar seni seviyor...
Böyle şeyler var mı..Yoksa izlediğim film de mi var sadece?
Film adı "a remember to moment"....
Gerçekten öyle güzeldi ki..
Düşündüm sevdiği insana yüz çevirmeyecek..Onu geçmişinden bile kıskanabilecek...Sadece onunla olmak için her şeyi yapabilecek..
Konusundan bahsetmek istemiyorum..Film gurmesi olarak ben beğendim..Benim gibi romantik ve dram sevenler için birebir..
Ben ağladım..Çokda sevdim...Hatta tek seferde izledim düşünün ..Ben ki hiç bir filmi bir oturuşta izleyemem ama izledim..
Uzun zamandır aradığım bir film di..Oynayanlardan da ,yapan yönetende razı olsun diyorum..
İyi seyirler

Yağmur

Yağmurda yürümeyi seviyorum ama ıslanmayı çok değil..Bugün beremi bulamadım..Şemsiyem de yoktu...Bir rivayete göre her yağmur damlasında bir melek düşermiş dünyaya avuçlarını açarsan damlalara her damlada bir melek konarmış parmak uçlarına..Parmaklarımı açtım bugün gene...Melekler kondunuz mu parmaklarıma..Avucumu sıkı sıkı sarıp tutmaya çalışsam da sizi...Belki deymiş olabilirdik birbirimize...
Teğette geçmiş olabiliriz...Umarım geçmemişizdiriz..Neyse elbet birbirimizi tutabilirim..
Islandık...Ama yılmadık..
Allahtan izmir'e varınca ıslanmadım..Sağolsun babam ..

9 Ekim 2011 Pazar

Börek yapmalı..

Bu hafta börek yapma çalışmalarına başlayacağım..İlk yapmak istediğim her zamanki gibi patatesli börek yapımı..Kafamda tasarladım gül böreği gibi olacak şekli...Yapınca buraya gene anlatımlı olarak koyacağım..
Hep tatlı denediğim için birazda tuzlu hamur işleri denemeliyim diye düşünüyorum...
Çok güzel sigara böreği yaparım misal..Bir ara yaparsam çeker koyarım..
Hayır bu gidişle yemek blogu olarak bir bölüm ayıracağım..Yemekler ve duygular birbirine girmiş durumda blogumda ..Haydi hayırlısı...

Tenhalaştıramadıklarınızdandeğilim

Şunu fena halde belirtmek istiyorum ki SIKILIYORUM...
Gerçekten yani evde tek başıma olmak iğrenç bir şey ..Babam kardeşime dershaneye gitme demiş GİTTİ..İnanınki git dese GİTMEZDİ..Şu var ki kardeşimin bile sevgilisi var..Sırf onun için bunu yapıyor..Ablası ise evde işte görüldüğü üzere böyle bloglara not yazıp..BÜLENT ORTAÇGİL dinlemekle meşgul...Ya benim gibi insan nasıl evde yalnız bırakılır ..Sıkılıyorum yalnız kalma kompleksi oluştu..Normalde en sevdiğim aktivite sıkıyor.Aslına bakarsanız evde birileri varkende odam da yalnız oluyorum ama genede beynen -evde birileri var ..Piskolojim vardı ..En iyisi ne yapmak biliyorum ...Ev toplamak ..Evi dağıtıp tekrar toplamayı bile planladım şuan..
Aman tanrım kendime gülüyorum...Ağlancak halime gülüyorum...Yaşasın Darth Vader..Bu ad böylemi yazılıyordu ya ..Neyse saçmalamaya başladım farkındayım..Gidiyorum..

8 Ekim 2011 Cumartesi

Yeni Bestem-Yüreğinde

Bir yıldız kayar gökyüzünden
Beş yıldız beş dilek derinden
İçimizde saklarız tüm o sevdaları ve nefreti öfkeyi kederi
İçinde saklarsın kederi
Vurur atmak varken en dışarıya derken
Öfke durdurur kederi
Sen bile Sen bile duymazsın
Bir gün görürsem seni
Ya tanıyamazsam diye korkarım
Anlamsız bir hüzün içinde savrulan
Sanki boşlukta gibi kaldım yüreğinde 
İçinde 
Sende sadece bir anı kaldım belki de
Yüreğinde 
İçinde
Sende sadece kaldım bir anı belki de

Bir gün senle 
Karşılaşmalıyız belki bir sokak başında 
Geçerken
Biz bir gün seninle
Sahilde belkide
Bir martıya simit atarken
Simit atarken
Yüreğinde 
Ta içinde
Belki de kaldım ben bir hatıra diye
Yüreğinde 
Ta içinde 
Sadece beklenendim derinde
Gelmemiştim
Görmemiştin 
Uzattım ellerimi bilmemiştin
Görmemiştin
Gelmemiştim
ben uzattığımda elimi 
Görmemiştin....
G.Ü

Bir bestem daha oldu..
Uzun bir aradan sonra ilk defa beste yapabildim..Ses kayıdımı koyamıyorum..Koysamda çok kısık sesli söylemişim ama gerçekten de müziğiyle uyumlu yaptığım bence başarılı bir şarkı oldu..
Biliyorum sadece sözleri okumak kafi gelmez ama olsun..

7 Ekim 2011 Cuma

S.Jobs Anısına

Sanırım anlatmak istediğim anlaşıldı..Sağolsun giderken bile 4 yıl yetecek kadar mühendislerine proje yaratıpta gitmiş.."Ve Gökyüzünden Bir APPLE Düştü."...

Tvlerdeki Tecavüzler ve Gerçeklik

Yani bazen buraya bile yazamıyorum bir şeyler bu sıkıcı çünkü bu seferde kendimi izleniyor gibi hissediyorum..Hayır burası benim özelim halbuki değil mi..Yok ama bazen öyle hissetmiyorum ben ..
Neyse velhasıl kelam konuya girmem gerekli..
Tv deki dizilere göz attınız mı? Aslında konum bu değildi ama şimdi aklıma geldi...Sanırım konuda bu olmalı çünkü aslında bu konuda bir kaç yazı yazıp sadece taslakladım..Ama bu yazıyı öyle yapmayacağım..
Bu akşam boş olduğum için tvye baktım..İçimde bugün sıkıntı var..Malesef benimle ilgilenecek biri de olmadığından bende tüm gün ev temizliği ve tv başında günümü geçirdim..Hatta yazı yazmaya çalıştım o bile olmadı..
Akşam tv ye bakıyordum..Uzun süredir ya ben bu diziye bir kez bakayım dediğim"Bir Çocuk Sevdim" ile karşılaştım..Kanalları değiştirirken "İffet" dizisinin reklamını gördüm..Dün "Fatmagülün Suçu Ne?"yi izledim..
Bilmem bütüne ulaşabildiniz mi?
Tamam ben söyleyeyim.."Bir çocuk sevdim" de Mine karekterindeki kız sevdiği çocukla beraber oluyor ve hamile kalıyor..Beni üzen yegane şey herkesin kıza sırt çevirmesi oldu...Ve evet gerçekte de böyle değil mi dünyamız..Oysa o daha 17 yaşında ..Korunmasız ,savunmasız..Hata yapma çağında..
"İffet" adından anlaşıldığı gibi İffet adlı kızımız sevdiği adam olan Cemil tarafından tecavüze uğrayıp hamile bırakıldı sonrada "aldırda kurtulalım " dedi o pislik domuz..
"Fatmagülün Suçu ne ?" Fatmagül; hayvan sürüleri tarafından tecavüze uğradı..
Öncelikle şunu söylemek istiyorum ki pek çok salak kız arkadaşımın Fatmagül de çok uzattı canım bu ne ya depresyon halleri dediklerinde ağızlarını yırtmak istedim..
Ziraa yaşamayan insanlar bunun piskolojisini nasıl bile bilir..İnsan düşününce bile tüyleri diken diken oluyor..
Ziraa iki günde eski popilasyona katılması beklenmesi hem abes hemde muktedes..
Ben şunu belirtmek istedim aslında; Tv lerde ne kadar tecavüz konusunun işlendiğine ..Dedim ya tüm gün tv ye baktım Trt 1 de denk geliş "Sende Gitme" adlı filmde hamile bir kız kocası olacak herif tarafından tecavüze uğramış sırf o herif hapise girmesin diye kızı adamla evlendirmişler kızda evlenince kaçmış..Ama hamileymiş..Falan filan..
Ya ne oluyor bu ülkede..
Hayır Youtube a girdim aşağıda görmüşsünüzdür çocuk videoları var altına bazı pislik şahsiyetler çok iğrenç şeyler yazmış ya onlar çocuk,bebek ya siz nasıl aşşağılık sapıklarsınız ya..
İleride nasipse bizde evlenip çocuk sahibi olacağız böyle bir dünyaya neden insan çocuk getirmek istesin ki..
Hatırlarsanız 2 yada 3 yıl önce 15 aylık bebeğe kırk yaşlarında adam tecavüz etti.
Gerçekten bunları duymak ..İnsanı derinden yaralıyor..

Bir yandan bakıp üzülüyorum reyting bunlar diye bir yandan hayatın en kötü gerçeği..Kendini savunamayan kadınlara erkeklerin ettiği bu zulümleri görmek..
Tabii herkes bir değil..Elbette namuslu erkekler var tıpkı namussuz bayanların olduğu gibi ama konumuz o değil..

Ya savcılar, hakimler bile artık tecavüz edenin yanında ya ..Bu ülkede kızlar,kadınlar,kız çocuklar hatta ve hatta erkek çocukları güvende değil..Hakimlerin iş yükü azalsın diye tecavüz edeniyle evlendirilecekmiş daha doğrusu evlensinmişler..Artık  işler hızlansın diye piskoloji raporu alınmayacakmış..Ne olacak o kişinin ruh sağlığına..Beden iyileşir ama  ya ruh..
Sevgili savcı ve hakimler ya tecavüze uğrayan siz olsaydınız..Bu kadar rahat olur muydunuz..
Şunu bilelim ki başımıza gelmedi diye rahat olamayız..Dünyamızda ve ülkemizde olacak her yasa uygulama sadece bizi değil gelecekteki bireyleri de alakadar edecektir..

Keşke daha iyi bir dünya olsa ..Şunu da ilave etmek istiyorum ki hayvanları bile tecavüz etmeye başladı bu vicdansızlar..Biri bunlara dur desin her gün gazete ayrı bir haber..
Her gün yeni bir haber duyuyoruz..
Gene bugün tv yi değiştirirken "Adanalı" adlı dizide bir sahne gördüm dikkat ederseniz bunlar hepi topu 10 saat içinde tv de gördüklerim..Bayan benzin istasyonunda benzin dolduruyor tam arabasına binmişken bir adam gelip "iyi günler bu bizim yeni suyumuz buda broşür "diyor ..Kadında alıyor ne bilsin..Meğer o broşürde uyuşturucu madde,var ve kadın ne olur olmaz diye gene içinde uyuşturucu olan suyu içmiyor ama ne bilsin broşürde olduğunu..Ve broşürü açtıkça kadın bayılıyor..Adamlarda tecavüz etmek için tam harekete geçecekken kadını oradaki bir karakter kurtardı ama o kadından önce 4 kadın daha aynı yöntemle tecavüz edildi..
Bu kadar çok tecavüzün artması dizilerde ,kitaplarda,haberlerde işte bunlar insanlık ayıbının tam kendisi ve gerçeğin dışa vurumu..
Daha kaç can yanacak..Suçlu sadece o sapıklar değil..Onların ebeveynleridir aynı zamanda çünkü o aileler öğretti pek çok şeyi..Kızlarını esir yaparken oğlum ,yiğidim aslanım yap diyen onlardı..Unutmasınlar ki her kız evlatta bir ana babanın yavrusu..Bir can..
Sadece kadınlar değil ,minik erkek çocukları,hayvanlar ve bebekler..Bunlar sadece et parçası değil..Kullan çöpe at gibi bir zihniyet olamaz...Kendi annenizin ,bacınızın başına gelmesini istemediğinizi el kızına da yapmayın..Bu sadece tecavüz değil taciz de olabilir..
Dilerim bundan böyle daha iyi haberler duyarız..Malesef sadece dilemek zorunda kalıyoruz..

Müzikmi..Dedi ...Biri..

Hiç bir şey yazmak istemiyorum en iyisi hep beraber şarkı dinleyelim bugün ...Bu arada youtube da baktım da hoş şarkısı var bu çocuğun her ne kadar popçu bir tarzım olmasa da beğendim... 

5 Ekim 2011 Çarşamba

Hediye Meleklerim Var Benim..


Adlı yazımda meleklerden bahsetmiştim ve en yakın zamanda temin etmek istediğimi belirtmiştim bir abajur falan gibi birşeyi..Bugün çok sevdiğim bir arkadaşım olan Ahmet yazımı okumuş sağ olsun bana bu birbirinden tatlı melekleri almış odamın duvarları şenlendi..Odamın duvarı demişken bir ara duvarları da mı çeksem falan demeye başladım zaten tüm odam teşhir edilmiş durumda tarafımdan...
Şaka tabi ki onu yapmayı planlamıyorum sadece ve sadece bu meleklerin tanıtılmaya ihtiyacı var değil mi...Ben sevdim..Buradan arkadaşıma tekrardan koskocaman teşekkür ederim..
Haydi herkes meleklensin..

1 Ekim 2011 Cumartesi

Kim lan bu hayatımın erkeği?

Demin böyle bir blogu izlemeye aldım..İlk adına pek güldüm..Sonra yazılar güzeldi izlediğime göreanlayacağınız...
Ama esas düşündüren oha gerçekten ya "Kim lan bu hayatımın erkeği?" sorusu beynimde yandı..Kimsin lan sen..Kimsin oğlum...Bak ayağını denk al ilerde benimle olcan yamuğunu falan duymayayım falan diyormuşum..Gayet ciddiyim ...
Hayatımın erkeği ne insansın bir çıkamadın diyormuşum..Çıkmışta benim kütüklüğümden görememişte olabilirim..Doğaldır benim böyle şeyler yapabileceğime inanıyorum ben ..Ama çıkacaksa adam gibi çık..kimsin oğlum cidden sen ya..Birde hayatımın erkeği olacaksın..Gezdiğin tozduklarına dikkat et yani..
Ama şu var hayatımın erkeği olabilecek bir erkekte olamayacak 5 kural:
*Uzun saç,sakal
*Çirkin bir türkçe pis ağız
*Futbol delisi olmayacak
*Ben merkezcil olamaz
*Erkek herşeyi yapar kadın susar oldumu bitti...
Maddelere bir tane daha ekleyeyim bunlar yep yeni:
*Benim için kalkıp gelmeyen arayıp sormayan nakovt

Evet tamam biraz zor bir kızım..Zoba bir kız olabilirim..Madde bile koymuşum..
O yüzden zaten ben evde kalacağım..
Yalnız öleceğim..Benim tahminen kedim falan olur..Bir muhabbet kuşum falan olur..
Kim sever beni ya falan diye bile düşündüm..Benim hayatımın erkeği bile yoktur kesin..
Eminim böyle düşünenen 66546994 tane kişi bulabilirim..
Mutluyum huzurluğum..24 ayardayım..
Ama sevdim adı sevdim :) 
Kimsin oğlum görende arnıld şıvayzegern falan mı diyecek ...

Herşey gülmek için...

Onun arabası var güzel mi güzel şoförüde var özel mi özel..

Araba kullandım..Bir yerlere toslayacağımı..Arabayı kullanamayacağımı..Hatta ve hatta herşeyi birbirine karıştıracağımı bile düşündüm...Tedirgindim..Birileri bana bir şeyleri yüksek ses tonu ile anlatınca hep sakarlıklar yaparım çünkü..Ama hiç öyle olmadı...Çok hızlı bir şekilde olayı kavradım..
Öndeki diğer oğlanlar arabayı defalarca stop ettirmelerine rağmen ben bir kez bile ettirmedim..Bir çöp arabasını geçtim..Güzel güzel yokuşlarımı tırmandım kavşaklardan geçip yavaşca sarsmadan durdum..Tek problemim var gaz..Elimde olmadan gaza basıp köklüyorum..Biliyordum zaten trafik canavarı olacağımı..Hız tutkusu damarlarımda falan..Bakalım yarın da kendi arabamız ile çalışacağım..Unutmadan hiç bakmadan vites değiştirebiliyorum..Bu hocanın çok hoşuna gitti..
Umarım bundan sonra daha iyi olurum..
Çok mutluyum..
Mut..

New Day

O ne dedi?Bu ne der? Hayır bundan böyle umursamıyorum en azından ahlak felsefemi koruduğum sürece başka insanlar beni artık alakadar etmiyor..Bu gün çok heyecanlıyım..Direksiyon kursum başlıyor..O yüzden hem gergin hemde mutluyum..Bugün ders çalışacağım direksiyon kursundan vakit kalırsa arkadaşlarımla gezmek istiyorum  :(
Offf düşünsenize benim araba sürdüğümü..Kötü şoförlerden olmak istemiyorum..Biz bayanlar evhamlı olduğumuzdan ihtiyatlı araba kullanıyoruz sanırım ama kimse bayan şoför sevmez değil mi..Öyle olmak istemiyorum..Umarım karakterimdeki korkusuzluk burada da bana yardımcı olur..
Ayrıca amacım içinde artık daha güçlüğüm...Bakalım elimden neler geliyormuş bu günden sonra bunu göreceğim..
Ama başaracağımı biliyorum..İstediğim zaman neler olabileceğini biliyorum...
Tek eksiğim bu yolda yanımda yürüyecek kimsemin olmaması...Ama oda zamanla olur değil mi..Hem tesadüfler falan vardı..
Neyse bugün her şeye rağmen mutluyum..Çalışma masam gene kitaplarla doldu ..Anlayamıyorum nasıl olup da bu masa hep kitapla doluyor ..Haftalık temizlik günüm hayırlı olsun ...
Bana kolay gelsin...


Artık yepyeni bir ben..Kendime koyduğum kurallar..Ve hedeflerle yepyeni beni savaşçıyım...
En sevdiğim parçayı da buraya yükleyerek damgayı vuracağım..