10 Kasım 2011 Perşembe

Atatürk Çiçeği


Benim Mustafa Kemal'im ölmedi..
Sizin ki öldü mü bilmem ama benimki dipdiri..
Beni öldürmeniz gerekli onu öldürmeniz için hatta konuştuğum her canlıyı..Kişileri,çiçekleri,kitaplarımı..Hepsini kül etseniz de Mustafa Kemal'im ölmedi benim..O icraatleriyle yaşamaya devam etti..Hiç bir yiğit de çıkıp alamaz bendeki onu..Hodri meydan..
Onunla ilk tanışmam sanırım 3 yaşlarımdaydı..Annem her gün ansiklopedi okurdu..Onu anlatırdı..Onu seviyordum..Büs büyüktü bana göre..Sonra okula başladım..Müfettiş sınıfa gelmiş ve Atatürk kim diye sormuştu hiç unutmam..Tesadüf müdür bilmem ikinci kaldırdığı ben oldum..İlk çocuk bilememişti..
Göğsüm kabarmıştı..Ben cevabı biliyordum..
"Ülkemizin kurucusu,babamız ,kurtarıyıcı savaşcımız "demiştim..O kadar mutlu olmuş ki müfettiş annemi çağırtıp teşekkür etmişti..
Sonra çok sevdiğim ikinci babam ilk okul öğretmenim Esat hocam anlattı onu..Anlatmadı yaşattı..
Öyle bir aşkla anlatırdı ki her zaman gözlerim dolardı..Hala ilk günkü gibiyim..
En çokda şu anlattığını severdim Mustafa Kemal'in bir ağaç uğruna koca köşkü raylarla 4 metre 8 santim taşıma öyküsünü..
İşte bu yüzden benim Mustafa Kemal'im ölmeyecek..O da insandı..Onunda zaafları hataları vardı..Ama hiç bir hata şuan ki parmak uçlarımdaki özgürlüğü bana vermesini engellemedi..Dimdik güçlü..O tek adamdı..Tek başına olmalıydı..
Ben onun baba figürünü de sevdim..Sabiha Gökçen e babalık yapan ona Gökçen soyadını vererek sanki onun uçacağını bilen bir baba figürü..Kendi çocuğu olmamasına rağmen 8 manevi çocuğu olan onları sevip okşayan bir an yanından ayrımayan baba..
Sen ölmedin...Teşekkürler..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder