5 Haziran 2012 Salı

Kadın Bedeni

Türkiye'de kadın olmak ayrı bir zor olmuştur her zaman özellikle Anadolu da kadın olmak erin kahvede okey oynarken sen sırtına sardığın beben ile çapa yapmak zorunda kalmandır.Erkeklerin dediği gibi kadının " Sırtından sopayı karnından sıpayı eksik etmeyeceksin" zira türk erkeğimiz bunu güzel başarır sopayı belinde kırar yumruğu gözüne patlatır bebeği de koyar ki zavallım sussun baba ocağına dönemesin yesin dayağı çalışsın.Kozmopolit şehirlerde de pek bir fark yok aslında.Gündüzleri işe giden okumuş ve okumamış kadın kimi apartman silerken kimi iyi bir şirkette çalışırken eve geldiğinde yemek yapmalı evi temizlemeli çocuğa bakmalı birde koca ile ilgilenmelidir.Genelde büyük çoğunluğu sadece kendi çalışıyormuş gibi davranan çocuk yaparken ,isim takarken, çok konuşan bu tür gece olduğunda çok yorgun olan eşi duymadığı halde öküz gibi böğürerek"Sustur çocuğunu" der artık susturulması gereken kadının çocuğudur o koca kafasına,"karım duymadı ben bebeğin babasıyım kalkıp ben uyutayım" demek geçmez.
İşte Türkiye'de kadın olmak ayrı zordur sokak ortasında tecavüze uğraya bilirsiniz yada kocanız sevgiliniz sizi herkesin ortasında dövebilir kesebilir cılız kollarınız cılız sesiniz ile "Yardım edin lütfen" deseniz de diğer korkak erkekler bunu ya izler yada hemen telefon kamerası ile an ve an senin cinayetini izlerler.
Gene bu kesim kürtaj hakkında "Vay alçak kadın cani kadın pis kadın" diyerek yorum yaparlar.
Bir kız çocuğu dünyaya geldiğinden itibaren ne zaman bilinç mekanizması oturursa o andan itibaren zaten annedir annelik önceden olunur halbuki babalık sonradan daha minicikken bebeklerini sallarsın yemek yedirirsin,büyürsün ve en büyük hayalin olur bilinçsizce gen tablona işlenmiş bir şifredir annelik.Her an seni kovalayan anne olmayı bekleten duygudur.
Halbuki bir erkek anne karnına ceninin düşmesinden tam 9 ay sonra baba olur tabii oda olabilirse buda babadan babaya değişen bir şey ama biz oluyor kabul edelim.Yani annelik öncedendir.Anne olmak kanını bebeğine vermek canını bebeğine vermek vücudunu onun için yıpratmak geçmeyecek çatlaklar gece boyunca girecek karın ağrıları zorlu bir doğum demektir bunların hepsini kadın bedeni yaşarken ne yazık ki işin garibi en çok erkek konuşur.
Halbuki göğüsleri ağrıyacak, kolları yorulacak, göz torbaları çıkacak, saç baş cadı gibi gezecek olan kadındır ama  erkek her şeyi bilir Türkiye'de koca her şeyi bilir kadın susmalı bebek doğur bak ama benimle de ilgilen yemek hazır olsun ev temizde olmalı ama ben kocayım para kazandım çok yorgunum bana elleşme..
Türkiye'de bayan olmak akşam 7 den sonra dışarıya korkuyla çıkmak demektir çünkü başına ne gelirse devlet büyükleri çıkar ve şunu deme hakkına sahiptir çünkü Türkiye bu sözleri duydu" Ne saati varmış o saatte sokakta"  yani 9 da sokakta isen tecavüzü tacizi hak etmiştirsin zaten polise de güvenemezsin 13 yaşında biz kızı 2 polis müdürünün tecavüz ettiği şu günlerde bizi koruyacak kişiler başka işle meşgul ,peki gündeme dönelim N.Ç bir çok adam tarafından tecavüz edilmişti 13 yaşında, alınan karar vahşet hatta dehşet vericiydi " Kendi rızası ile " diyordu kendi rızası ile? 13 yaşında bir kız çocuğunun daha bebeklerini rafa kaldırmadığını bilirim ben 13 yaşından geçtim..Başı kesilip gitar kutusuna konan Münevver Karabulut hakkında dönemin Emniyet müdürünün sözleri kulaklarımda çınlıyor " Ne işi varmış başka bir erkeğin evinde" yorum yok.Ben Münevver'i yargılayamam çünkü Münevver 17 yaşında daha ergenlik çağında bir genç kız ve her  türlü isyankarlığın olduğu bir dönem, damarlarındaisyan ateşi ailene baş kaldırdığın bir dönem..
Güldünya geliyor sonra aklıma kuma olmak istemiyor karnında bebesi kaçıyor doğuruyor bebesini adını kendisinin sahip olmadığı "Ümit" koyuyor mecbur yavrusunu ellere veriyor sonra öz kardeşi öldürüyor Güldünya'yı infaz verilmiştir artık..
Sokakta çıkarken erkek kuralları vardır aman buram gözükmesin şuram gözükmesin gözükür de bir şey olursa " Zaten o kızın hafif çatalı gözüküyordu hak etti" olur ..
Türkiye bunu yaşadı tecavüz edene değil ama tecavüz edilene çok baktılar onu dışladılar onu hor gördüler onun yüzüne "Namussuz " diye tükürdü bu halk.
Şimdi mağdurlara Recep Akdağ "Siz doğurun devlet bakar", Melih Gökçek " İntihar edin" diyebiliyor.
Hangi kadın bebeğinden ayrılmak ister hangi kadın içinin kazıtılmasını bebeğini parça parça kesilip koparılmasını ister.Ama benim anlamadığım en sinir olduğum şu neden hep erkekler konuşuyor ya çok mu çocuk doğurdunuz çok mu çocuk emzirdiniz bu ne ahkam kesmeler bir kadın çıkıp konuşamıyor çünkü ağzını yüzünü dağıtıyor polis ordunuz.
Dün hamile genç bayanlar göbeklerine " benim karnım benim kararım" şeklinde yazı yazmışlar ,ya onlar hamile biber gazı sıkmak ne demek ya biri bana açıklasın ya doğum yapsalar ya bir terslik olsa ve bebekte annede ölse siz nasıl insanlarsınız çıkıp "Kadınlar cani kadınlar canavar" diyorsunuz hamile kadına biber gazı jop ne bulursan ya samimi değilsiniz.
Kadınlar neden çocuklarından vazgeçerler ona da ucundan değinelim.
Eşine güvenmiyorsa,eşi dövüyorsa,baka bileceğinden fazla çocuğu zaten varsa,tecavüz maduresi olmuşsa yada eşi istemiyorsa bebeğinden vazgeçer bir kısım kadın iş içinde vazgeçer onlar ayrı bir bölümde kalıyor kısacası genelde karşı cins faktörü ağır basıyor.
Bu ülke 7 aylık hamile karısını zorla kürtaj yaptıran ve eşinin ölmesine neden olan erkekler tanıdı.Bu ülke erkek çocuk için on üstüne bebek doğurtup sonunda eşinin ölmesini sağlayan adamlar tanıdı.
Bu ülke kadına zulüme uzak değil.
Ben kürtaj yandaşı değilim ilerde Allah nasip ederse bende anne olacağım ve ne olursa olsun bebeğimden vazgeçmek hayatta istemem benim parçam ama her kadın aynı düşünsün diyemeyiz aile koşullarını bilemeyiz.Bakamayacağı bir bebeği ona doğurtup o bebeği de anneyi de diri diri gömemeyiz.
Devlet eğer her anlamda iyi imkanlar sunsa okul iş hayat siyaset ve en önemlisi bütçe zaten hiç bir kadın bebeğinden vazgeçmez helede mutlu bir yuvası varsa.
Kısacası demem o ki belki kadınlara da biri sormayı bir gün biri akıl edebilir "Bebeğinden neden vazgeçtin gözün yaşlı?" belki en büyük sorun budur...

Sonradan aklıma düştü köşesi:Burada yazdıklarımdan feminist olduğumu erkeklerin hepsi için bunu düşündüğümü yada kadınlarının hepsinin masum olduğunu düşündüğümü sanmayın burada bahis ettiğim kötü erkekler ve zulme uğrayan kadınlardır burada sadece olayın acı kısmını anlatmak istedim yanlış anlamalara mal vermek istemeyiz..
Kısacası iyi kalpli erkeklerimiz bunlar sizin için değildir..(yazarın dipnotu)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder