İzmir'in Kurtuluşu-İzmir Fuar Gezmesi

Bugün 9 Eylül 1922 de Yunan askerlerinin işgalinden kurtuluşu İzmir'in ve Anadolu'dan herkesi def ettiğimiz gün..Türkiye genelinde herkesin şehrinin kurtuluşu önemlidir ama İzmir kadar önem veren yoktur.İzmir söylemesi ayıp değil tam bir kültür mirası,güzellik ve zeka kenti.Bu bir gerçek eski yunan zamanlarında filozofların,matematikçilerin,geometricilerin çıktığı yerdir İzmir ve çevresi.Belki bu yüzden İzmir halkı okur,okuyana kıymet verir,sorgular İzmir halkı körü körüne inanmaz..Güzeldir İzmir..Bu yüzdendir kızları güzel erkekleri yakışıklı ve delikanlıdır (Has İzmirli olanlar!)..Sonradan köyden gelip İzmir'in özgürlüğünden yaralanıp "Son a bitch" olan kızlar çoktur İzmir de..Orada burada donlarına kadar gösterir ve İzmirli olduklarını iddia ederler halbuki bunlar sonradan İzmir'e gelmiş kişilerdir.İzmir kızı güzeldir,merttir ve akıllıdır..Mert olduklarını bilinir ama güzellikleri öyle aşikardır ki ..Genelde manken,oyuncu ve şarkıcılarımızın çoğu mesela İzmirlidir..İzmir demek Atatürk'ü anlayarak sevmek demek..Daha az yobaz daha çok anlayış demek.İzmir demek Alsancak sokaklarında kilise,Güzelyalı'da sinagog demektir..İzmir demek "Montrö,Pasaport..." demektir..

Sanmayın diğer şehirler yobaz yada kültürsüz diyorum..Hayır elbette değil her şehrin ayrı bir güzelliği bir medeniyeti bir örf ananesi var elbet.Ama insan kendi doğduğu yeri övmekten kendini alamaz affolun..

Victor Hugo bile güzel İzmir'in adını ve bahsedilişini duyarak İzmir şiiri yazmıştır..

Eskiden kordondaki kafelerde güzel rum,ermeni,flemenk kızları oturur kahveler içerlermiş şimdide öyle İzmir işte..

Şu an bayraktan ve millet olma duygusundan uzaklaştırılma,Atatürk ilke ve inkılaplarından soğutma,askeri gözden düşürme politikası olan ülkemizde tabii ki 9 Eylülde tam 89 senedir göndere çekilen Türk bayrağını Vali konağımızdan 90.senemizde çekemedik.Ama öyle güzeldi ki Varyant hınca hınç dolmuş Türk Yıldızlarını ve Solo Türk'ün muhteşem gösterisini ağzı açık elleri bayraklarla izledi..

Otobüslerin içi ellerine bayrak alan gençler ve büyüklerle doluydu..İzmir'im çok yaşasın halkıyla..

İzmir Fuarının son günüydü bugün aynı zamanda ben gitmemiştim kısmet bugüneymiş.Giyinip süslenip çıktık yola ama tam kentkartı doldurmak için cüzdanı açmışken ne göreyim kentkart yok.Şimdi zihnimde bir gün önce kestiğim ve eski olan bir kentkart canlanınca ya eskisi değil yenisini keşmişsem şüphesi ile eve koştum şükür buldum..Önce Şirinyer'den İ.yi alıp sonra fuara ulaştık.Bu kızı Lunaparka soktular.Ama burnum hoplama anında ağrıdığı için hadi dönme dolaba binelim dedik.Ama aa dostlar onun ortasında bir döndürgeç varmış sen bir çevir İ.ben başladım"Ya dur ben daha yaşayacağım ya okucam ben anne olucam dursana!" dedikçe daha da devam indiğimizde midemiz kulaklarımıza yapışmıştı..

Oradan benim en büyük tutkum dayanamadığım zevkim yani takılara gittik.Yalvar yakar..

Ceza evleri her sene güzel el işi oymalar,takılar,mermer saatler,santranç taşları falan filan yapar getirirler.Daha önceden gümüş takı almış ve hala zevkle kullanırız..Sonra mermerden elma şeklinde saat falan..Tam geçerken devasa büyüklükte tam doğu işi bir kolye gördüm.Doğu işi kolyeleri çok sevdiğimden dayanamıyorum..Hemen elim gitti kız böyle incikli boncuklu gösteriyor ama ben hayatta incik boncuk sevmem ya metaldir ya ömre buda örme ve üstüne dev bir demir tutturulmuş.Hem doğu köy takısı gibi hem yörük takısı gibi dayanamadım aldım.İyi ki aldım..Aldıktan sonra daha çok içime sindi..Canım benim ya dedim resmen.Oradan Kemeraltı ve midye yeme keyfinden sonra gezilen ayakkabıcılar sonunda kardeşime alınan ayakkabının aynısından İ.nin bana da alması ile günüm daha güzel oldu.Zavallım gene kıydı paracıklara ama ablası yani ben ona öyle güzel öyle pahalı eşya alacağım ki ağzı yapışacak tabii bu sürpriz çünkü kıyamam ben ona ya böyle fedakar çocuk yok resmen canım benim..Tabii bu arada saat biraz geçmişti..Eve geldik..Hemen basketbol..Burada İ. ablasını bir basketciden kıskandı tabii..Çünkü çocuk bana şöyle at falan diyordu.Güldüm ona baya..Ve artık gün bitti evdeyim..Süt içmem lazım..Öyle işte..