30 Ağustos 2013 Cuma

Niğde Gazozu canımsın

Demin işten dönerken babişkomun canı çiğ köfte çekti ona almaya gittiğimiz yerde gördüm bugün canım ne çok istemişti hemen babama aldırdım şu yaşına kadar hiç içmemiş canım babam hemen açtık şu an bunları niğde gazozumu içerek yazıyorum ya bu dünyada niğde gazozunu hunharca seven bir ben mi varım acaba.Fiyatları bir yerde uygunmuş şöyle 12 li falan almak lazım.Maksat stokta bulunsun ..

28 Ağustos 2013 Çarşamba

no no no ,don't think your heart

Hiç biri sanki hayatınız boyunca tanıyormuş gibi hissettiğiniz oldu mu?
Bazen olur öyle saçma şeyler.Öyle sanarsınız mesela..Genelde böyle zannettiniz mi yandınız.Derhal oradan kaçın.Zararın büyüğünü göreceksiniz.
Ben bir insan tanımıştım aslında o hiç yokmuş mesela aylar sonra fark etmiştim de ne üzülmüştüm.Nereden geldi aklıma şimdi.Hiç aklıma gelmezdi halbuki aylardır.
Aslında bazen öyledir.İşte geçmişi atmak imkansız değil ama arada geçmiş bile olsa bazı anılar falan akla gelir.Artık canımı yakmayan,hoyrat bir çocuksal anı bile olsa da zamanında kazıklı bir voyvodo gibi yaralamıştı beni.
Bu insanların kalpleri var mıdır mesela ?Veya aşk acısı çekerler mi ?Merak ettim ya şimdi düşündüm.Acaba dedim bunlar böyle kimsesiz ruhlar gibi geziyorlar ya.Biz hani bir elmanın yarısı olmaya falan çalışırız böyle ama bunlar hep sizin elmanın çürük tarafı sanarlar acaba bunlar bütün olabilir mi?
Ben bir insanı bırakırken derin acılar yaşamış biriyim ki aşk anlamında bir sevgi bile yokken resmen üzülmüş kahrolmuş neredeyse kafamı duvara sürtecek bir insanım.Ama bu insanlar acaba nasıl böyle diye düşündüm.
Elbette organ olarak bir kalpleri var ama kendilerine yetecek kadar kanımca.
Yani elbette birini sevebilirler ve bu sevme sadece kendilerini kapsar.
Et tırnaktan ayrılır mı derler turnağı pense ile köklerler kan olanca acısıyla fışkırır ama hayır onlar yaralı parmağın üstüne yanlışlıkla basarlar.Ve siz bir adet zonklayan parmakla kan revan içinde kalırsınız.
Ah ne bedbahtlık.
Yalnız şu da bir gerçek bu kan durup tırnak geri geldiğinde o tırnak öyle sert oluyor ki bazen tırnağınızdan korkuyorsunuz çünkü o tırnak uzayıp başkalarını tırmalar hale geliyor.
Her kopartılan tırnak için bir vahşi doğuyor.


27 Ağustos 2013 Salı

AKP'ye göre kadın olmak;

Yorumu size bırakıyorum lütfen ..
Bu ülkede kadın olmak bunların gibi heriflerin eline bırakıyor.
Anaları her gün tecavüze uğruyor her halde..
Sırbistan katliamında hamile kalan kadınların bir kısmının sırf bu yüzden kendilerini öldürdüklerini bilmiyorlar.Keşke bunlar tecavüze uğrasa diye düşünüyorum pişman değilim.Tüm Erkek Egolardan nefret ediyorum.

26 Ağustos 2013 Pazartesi

Sabahattin Ali-Değirmen

Yahut sevgilin seni sevmiyordu… O zaman ne yaptın? Geceleri ağladın mı?.. Ona sararmış yüzünü göstermek için geçeceği yolda bekledin, ona uzun ve acındırıcı mektuplar yazdın değil mi?

Sabahattin Ali-Kürk Mantolu Madonna


Mim-Ben Kimim?

Ben kimim ?
Ege üniversitesinde okuyan 22 yaşında bir kızım.
Hakkımda konuşacak bir şey en azından bu tarz sorularda bulmakta inanılmaz
zorlanıyorum..


Blogumun adı nereden geliyor ?
Ben eskiden beri kiraz çiçeklerini çok severim ve kendime de 
çok yakıştırıyorum.Dünyada ki en eşsiz şeylerden biri gibi geldiğinden
ve kendimi hep herkes gibi mücadele veren bir kız olarak gördüğümden
kendime ninja dedim.Çünkü Samuray olamazdım.


Blog açmaya nasıl karar verdim ?
Sanıyorum evvelden beri  yani bundan 9 sene evvelden beri yazıyorum ve
bir nedeni yok aslında.İçimde yazma isteğini bu şekilde çıkarıyorum.


Neden kozmetik blogu ?
Öyle bir blog değilim.Bu blog biraz çöpçü blogu bence ben ve benimle ilgili her şey olabilir.

Kişiliğim
Kişiliğime gelince.Çevreme sormak lazım ama eskisine göre daha sessiz ve uysalım.
Genelde güleç ve zeki ,çalışkan bir kız olarak anılırım.Süper zeka değilim ama 
kendime yetecek kadar zekiyim.


Hoşlandıklarım
Kesinlikle elbiseler,ayakkabılar,takılar,kırtasiye eşyaları ve kozmetikten hoşlanırım.

Hoşlanmadıklarım
Yılışık erkeklerden hiç hoşlanmıyorum.İki yüzlülerden ve angutlardan evet bunlar kesin.
Birde bana " o kitabı okuyor musun?" diye sorunların ağzına yumruk atmak 
istiyorum.Yok süs o salak diyesim geliyor.

En çok sevdiğim makyaj malzemem
Çok güzel bir soru bence kahverengimsi rujum diyebilirim.Ayı zamanda rimel ve eye liner
da çünkü güzel bir çift boncuk göze sahibim ve onları daha etkili göstermeyi yeri gelince
seviyorum..


Çantamda olmazsa olmazım
Kitap ,kalem,makyaj çantam,içinde genelde ruj,allık ,pudra,toka ve artık 
yeni aldığım kapaklı diş fırçam ve mini diş macunum.İhtiyaç anında hemen
fırçalıyorum harika bir şey..
Anahtarlarım son olarak.


En son okuduğum kitap
En son "Uğultulu Tepeler"i okudum ve harikaydı.Teşekkürler Emily Bronte.


Beni mimleyen Şeymoş'a teşekkürler bende..

Mimlediklerim;
Bebecik,Beter bitli böcek,Miss Eliane,LaLa,Çiğdemler,Sade ve Derin
ve adını anımsayamadığım tüm tatlı blogları isteyen herkesi mimliyorum..

Pardon ben sizden ne ara nefret ettim?

Bunu düşündüm.Ne ara nefret ettim bunca.Hiç bilmiyorum inanın.Halbuki her acıya rağmen iyi şeyler söylerdim.Evet ilk kızarım ama hiç kötüleyemem sonradan ben hep iyi yönlerini bulur "yine de iyiydi." derdim.
Bana gerçek olmayan şeyleri söyleyince T...Bir hayali yaşadım.Onun acısından mutlu olduğumu gördüğümde kötülüğümden utandım.Evet utandım.Ama düşünmeden edemedim.Öyle çok uzun zaman ağladıktan sonra yaşadıklarınızın başkalarınında yaşadığını düşününce canavara dönüyorsunuz. "I am a Monster." dedim içimden..
Kendimden korktum.
Sahi ne arar nefret bürümüş içimi bir kaç gün sakince düşündüm içimden bu çirkin duyguları atmak için çaba sarf ettim sanıyorum başardım.Ama zordu evet kendimden ürktüğümü itiraf etmeliyim.Öyle karmaşık öyle yalın olmak gerçekten zordur..

Karar benim olsun karlar senin

Çok fazla şey için kararlar veriyorum.Hatta öyle bencilim ki -buna bencillik diyorsunuz ama hayır ben bencil değilim sadece kendim olma bilincine sahibim- kendi hayatım hakkında büyük kararlar veriyorum.Okul ile ilgili evraklarımı verdim.Ders çalışmaya başladım çünkü bu sene çok sıkı çalışmalıyım yurt dışına gitmek için ya Erasmus kazanmam lazım yada para biriktirmem hangisi tutarsa tutsun bunu istiyorum.Nasıl Ege'ye kendim isteğimle geldiysem yine öyle devam etmesini istiyorum.Kararları ben veriyorum.
Arkama baktığımı söyleyemem sanırım kendimle o kadar haşır neşir oluyorum ki bazen hayallerimin önüne geçen herkesi birer birer ezip geçiyorum.Zamanında çektiğim acının kefareti bana bu olsa gerek.Beni büyüten bu acılara saygı duyuyorum ama o konuya da bugün değineceğim başka bir yazıda ..
Bazen okuduğum ders ağır geliyor.Bazen atomlar birer oyuncak gibi kafamın içinde fırıl fırıl dönüyorlar evet bu oluyor.Schrödinger 'in bir dahi olduğuna inanıyorum mesela sonra adam arsız çıkıyor falan ama zeki adam diyorum.Hayallerimi o kadar tekil kurmuşum ki ikinciye yer vermeye bile vahşileşiyorum.Yurt dışına eskiden gitmek istediğim bir ikincilim vardı mesela ama bunu atlattım.
Daha bir çok isteklerim var.
Kafamı yastığa koyduğumda hayaller kuruyor ve uyuyorum.
Daha az annelik daha çok bilim düşünmeye başladım bunun sebebini bende bilmiyorum.Hayatımı pek çok harika minik evsiz ve aç çocuklara adamayı çok istiyorum.Ve sanki bunun için daha çok çalışmam gerekli gibi geliyor.Ne kadar ironik.
Bir gün Unicef için çalışabilir miyim?Veya tek başıma katkı sağlayabilir miyim.Hayır bunlar hayal olarak kalmaması gereken ciddi şeyler benden daha değerli şeyler.
Ben etten kemikten bir canlıyım.Sonsuz değilim.Hayvanlar aleminin human familyasına bağlıyım o kadar.
Hayallerimde tek başımayım ama benim hayallerimde benimle birlikte olmak isteyene yer yokta diyemem..

Bir avuç zaman

Biliyor musunuz?Bir bilimsel çalışmaya göre vereceğimiz kararlar daha soru ortaya çıkmadan 6 saniye önce veriliyormuş.Kısacası buna kaderin aslında dna'larımıza kazınması diyor bilim adamları çünkü düşünsenize önünüzde bir test sınavı var ve birinci soruyu daha okumadan 6 saniye evvel daha soru yokken siz cevabı verdiniz.6 saniyenin ne kadar uzun olduğunu fark etmiyorsunuz değil mi?
6 saniye 9.1 şiddetinde bir koca ülkeyi yıkacak kadar büyük bir zamandır.Bizim kararlarımız içinde bir o kadar büyüktür.Bazen öyle keskin kararlar verdiğim zamanlarda aslında bunun kaderimin yani dna'larımda zaten var olduğunu artık biliyorum.Çünkü bu bilimsel bir gerçek.
Saniyenin 5 de 1 kadar ufak bir dilimde birbirimize aşık olabiliyoruz.Ne kadar kısa değil mi fakat aslında bundan daha önce aşık olacağımız ada 6 saniye önce yokken beynimiz ona aşık olmaya kararlı.Aşık olmak ne kadar kısa sürede gerçek olsa da o aşktan kurtulmak haftalar,aylar,yıllar sürebilir.Bu kadar kısa sürede gerçekleşen bir olaydan kurtulmanın imkansızlığı bu olsa gerek.
Bir elde beş parmak var ve o beş parmak ve bir avuç ile başka insanın ellerimizi dünyanın en yavaş hızıyla ilk kez tutarız zaman uzar da uzar.Size 6 saniyenin önemini anlatmıştım.Zamanın nasıl hızlı geçtiğini görüyor muyuz?
Pek çok insanı kırıp yarınlara bırakıyoruz halbuki 24 saat denilen 1440 dakikayı unutarak.Ah evet bunu yapabiliriz örneğin bir sene 525960 dk olduğunu düşünürsek saniyeleri düşünmek dahi istemezsiniz bence.Her şeye 6 saniye önceden karar veren bir beyine sahipken neden her şeyi bu kadar yanlış yaptığını bir düşünmelisin derim.Belki de sorunun cevabın içinde gizlenmiş gizli bir yumak olduğunu fark edersin.

16 Ağustos 2013 Cuma

Neler oldu neler

Yakında işten çıkıyorum.Bu yaz sadece bir kez tatil yapabildim.Tatil derken günü birlik eski yazlığımızın oraya gitmiştim.Penti'den bu sene harika bir bikini aldım.Aslında staplez istiyordum.Üzülürken bir anda "dınk" bir şey fırladı ve ne göreyim meğer çıkıp takılan iç çamaşırları gibiymiş ya benimkisi yani straplez oluyor ve normal aynı zamanda.Bunu denize gittiğimde fark etmiş olmam ne kadar dikkatsiz olduğumun kanıtı bence.
İlk kez babamla kavga etmeden,üstümüze havlu fırlatmadan adam gibi denize girdik çıktık.Bedenimle ilgili sorunum yok ki yani ne bunlar ya.Ben ki Robokopuma rağmen bunları giymiş insanım..

Bayramım berbattı baklavacıda çalışmanın en kötü yanı bu olmalı bayramdan 3 gün önce insanlar hamam böceği gibi geliyorlar o kadar çoktular ki zaten 3 gün sabah 9 akşam 00:30 çalıştım ağzıma kadar şiştim yorgunluktan ömrümde ilk kez bayramdan nefret ettim.Ve dedemi çok özledim.Onsuz geçecek ömrüm öyle ağır geliyor ki bir sene geçti hani 40 günde unutulurdu ben dedemi bir gün ağzımdan yada kafamdan eksik etmedim bana onu hatırlatacak şeylerle doluymuş bu gezegen.Bu bayram üç kişiydik.

Bu arada ailem seneye evi bana bırakıp gitmeyi düşünüyor.İyice amerikan olduk biz ya..Önce kardeşim tek yaşıyordu şimdi benim tek yaşamamı söylüyorlar.Bu arada bir çalışma masası almam lazım.Bunu hiç sevmiyorum babam kızdı ama ben genelde söz dinlemeyi sevmiyorum..Lakin masalar çok pahalıymış bunu da anladım..

Robokopumun abisi geldi tanıştık.Çokta iyi anlaştık.Tam şeker bir abisi varmış.O ve ben el birliği ile ona midye yedirdik ve artık oda bir midyeci oldu.Yalnız doya doya şöyle gezmeye hasret kaldık.
Arada terk edesim geliyor ama sonra işte sevgim ağır basıyor.Yapıyor gene yapacağını ve vazgeçiyorum ne yapayım sevgide böyle bir şey..Mesela dün içindeki Romantik adam ortaya çıktı gözlerim yaşardı.Hoş sayesinde o kadar odun olmuşum ki romantik şiirler yazınca "ne diyor bu ya tatar ramazan  " demeden duramadım sonra sonra açıldım falan mutlu oldum.İstedi mi meğer neler yapabiliyormuşta benden cevherini gizliyormuş.

Ojeleri hiç sevmeyen,diz kapağının üstündeki eteklere kızan robokopum gitti yerine daha anlayışlı adam geldi.Vallahi uyumlu ya nazar değmesin ama bu ışığı görüyorum ya ondan kopamıyorum.Ateş böceğim ya..

Tabii şimdi benim ders çalışmam lazım.Ve yabancı dil geliştirmem lazım.Sonra Robokopum da çalışmalı ki yurt dışlarında işe gidelim..Evet evet..

Ben cupcake yapmak istiyorum.Allah nasip ederse yarın yapacağım..Diğer blogada koyarım..


13 Ağustos 2013 Salı

içim kıpır kıpır

bir neşe var hadi hayırlısı yakında işten ayrılıyorum ve tekrardan yazmaya başlayacağım uzun uzun.ah ne çok şey birikti öyle üşengeç biri oldum ki büyük harfleri es geçiyorum.öptüm.

2 Ağustos 2013 Cuma

sadece ağzını yırtmak isterim

Ne yılışık kızlar var ya rabbim.Sümük resmen sümük.Hayır görsem ağzını yırtacağım o derece..
Lise yıllarında benim Robkopun köyden hem arkadaşı hem liseden sınıf arkadaşı bir kız varmış hay adı batasıca.Bu şizofren şıllık otu o zamandan beri takmış.
Devamlı mesaj atıyor benden çok atıyor.
Neymiş kendini öldürecekmiş.Öldürsün vallahi öldürsün rahat edeceğim vallahi.Aklıma geldikçe sinir oluyorum çünkü.Sinir olunca piskopat oluyorum biliyor.
Yok yok hele göreyim o bir daha parçalarını uzaya atacağım onun..

1 Ağustos 2013 Perşembe

Odamda şu an


Bir tanecik Robokopumun polis arması..Nasılda aşırdım ondan :)



Benim panom bu panoyu çok seviyorum gerçekten..Ve madalyam.

Sevgili ayım Şubat,Bambum.Fark ettiyseniz aylar önce bir yavru bambu vardı bakın nasıl kocaman oldu ..Halamın bu sene Almanyadan getirdiği yaş günü hediyem.22 yaşındayım sözde birde adı bu arada İbiş.Robokopumun aldığı kalpli mumluk."Aşkım bunu bana alsana."diyerek aldırdığım İngiltere otobüsü.Dünyalı kumbaram..

Loreal ve Maybelline ürünlerim


Loreal en sevdiğim marka diyebilirim aslında çok fazla ürünümüz var ama kardeşim İstanbul'a gittiği için ben sadece her gün kullandığım ürünleri kendime aldım diğeri bende....Her sabah ve akşam Loreal 2 etki ve Garnier ile yüzümü yıkıyorum ve üstüne 3 etkili krem sürüyorum yüzüme..Bilmiyenlere Garnier ,Loreal firmasının bir ürünü..Loreal 3 etkili temizleme sütü kadar güzel bir ürün olamaz bizde 4 şişe vardı şu an sonra 2 sanırım yeni stoklar lazım.Loreal Oil'i yeni aldım ve bir harika kokusu kalıcı ve yumuşatıyor.Loreal Elseve'in yeni pembe şişelisi bana biraz gül suyunu anımsatsa bile sevdim.Normalde Pudra olan makyaj ürününü ben allık olarak kullanıyorum..Rujlar Maybelline yanlışlıkla koymuşum sanırım üstünde Loreal Şirket getirdi yazdığı için uyku sersemi hata yaptım..



Maybelline seviyorum ama bir Loreal değil.Fakat işin aslı allık dışında hepsi benim aşkım.Sürüsüne bereket rujlarımız ve lipglosslar kardeşimle gitti.Allık berbat resmen pigmentli.Pudra harika işime gelince pudra işime gelince allık oluyor.Farları çok güzel.Uzun süre kalıyor.Rimele aşığım diyebilirim en sevdiğim rimel.Ve Eyeliner'ım ucuzken almıştım artık fiyatı artmış ama kardeşime de almam lazım.Kahverengimsi rujumda bitti ondan da bir adet edinme vakti geldi..