27 Mayıs 2015 Çarşamba

Benim Dünyam

                                              Başlangıç


Mr.Knightley ile ilk tanışmamızdan başlıyor her şey.Yaklaşık 9 yıl önce lise 2 okurken ilk defa onu görmüştüm.İlk gördüğümde yanımda bulunan kız arkadaşıma onun " Bu çocuk resmen Clark Kent gözlüklerini çıkartsa tam superman ."dediğimi hiç unutmam.İçine sokulu gömleği ve diğer erkeklere göre fazla tertipli duruşu ve gözlükleri ile tam bir Clark Kent 'ti.
Ve uzun zaman pencereden takip etmiştim.Tanımasam bile o benim Clark Kent'imdi.Hayal dünyamda kötü biri asla olamazdı.Aynı yıl bir kız arkadaşımız bizi tanıştırsa da konuşmamız "Selam naber" in ötesinde olmadı.Ve iki yabancı olduk.
O benden büyük olduğu için mezun olmuştu.
Tekrar Gerçek Tanışma
Aradan bir zaman geçmişti.Facebook sayesinde ara arada olsa önceleri konuşmaya başlamıştık.Derken benim ilk sevgilimin onun askeri okuldan eski arkadaşı olması ile sohbete tekrar başladık.Ve sonunda benim ihanete uğramam ile biten ilk kırgınlığım oluştu.
Dostça sohbetlerimizi sürdürüyorduk.Ve bir gün buluşmaya karar verdik beraber oyun oynayacaktık.Gittim..Sessiz ,sakin,efendi,eğlenceli ve bir o kadar da bana benzeyen bir insanla gerçek anlamda tanıştım.Pek çok ortak zevkimiz vardı.
Zaman içinde onun bana karşı duyguları olsa da ben arkadaşça sürdürmeye devam ettim.
Garip Dönemler
Arkadaşça devam ettiğimiz bu süreçte ben onu durmadan yazmaya teşvik ediyordum.Çünkü çok güzel yazıyordu ve ilk yazısına resmen aşık olmuştum.Onun ne kadar duyarlı ne kadar iyi yürekli olduğunu biliyordum ve sessizliğini ,korkularını kırmasını çok istiyordum.
Çünkü kendini yetersiz buluyordu.Aslında hiçbir şekilde öyle değildi ama bunu kendi fark etmeliydi.
Ve yazmaya başladı bende üniversite hayatıma adım atmış devam ediyordum.
Daha kırdırmam gereken bir kalp vardı..Ağır bir depresyon geçiriyordum.Mutsuzdum,ağlıyordum,her şey kara idi.
O günlerde kimseyi görecek gücüm olmamasına rağmen o yine benim hayatımdaydı çünkü ben ona güveniyordum.
Çok üzüldüm çok üzdüm
Ben işe başlamıştım.O her zaman ki gibi benim yanımdaydı.Birbirimizle yan yana olmak büyük keyif veriyordu.O benim yoldaşım idi.Bana tekrar duygularını açmasına rağmen kendimi çok kırgın ve korkulu hissettiğim için yanaşmıyordum.Eli yanmış bir çocuk gibi vahşiydim.
Ne yapsa bana yaranamıyordu.Ama ben zaman içinde ona daha çok alışmaya başlamıştım.Kimseye açmadığım duvarlarımı açıyor ama aynı şekilde korku duvarlarımı örüyordum.
Ve sonunda sevgili olduk ama o içimdeki korkular beni esir alıyordu.Ve ayrıldık.
Onun gözleri dolmuştu.Bense evimizin apartman merdivenlerinde ağlıyordum.Yüreğimden geçen tek bir dua vardı;"Allah'ım ne olur bana onu hakkettiği gibi sevmeyi bahşet yada onu mutlu et yalvarırım."..
Onu daha çok yaralamaktan korktuğum için yazamıyordum.Ona kızıyordum çünkü canını acıtmaktan deli gibi korkuyordum.
Hem incitip hem incitmek istememek öyle zor ki bir türlü içimdeki kaos ile mücadele edemiyor.Denize düşen biri gibi yılanlarca sokuluyor duruyordum.
Kabul
Aradan 6 ay gibi bir vakit geçemeye başlamıştı.Tek tük mesajlaşmaya başlamıştık.Onunla tekrar konuşabilmek beni çok mutlu ediyordu çünkü onunla gezmeyi ,konuşmayı çok özlüyordum.Bir gün tesadüf eseri blogun da gezerken eski bloguna rastladım."Benim onun kullandığımı attığımı".yazıyordu büyük bir üzüntü ve ardından sinirle öyle kala kaldım.Tekrar tekrar 3 kere okudum.Dayanamadım ve bloga yazdım.Bir tek o anlayacaktı anlarsa yada anlamayacaktı.Ve anladı.
Ve tekrar konuşmaya başladık.Beni telefonla aradı.Bir kaç kez daha konuştuk.Ve beraber müzik dinlemeye karar verdik.
O gün geldiğinde onu uzun bir zaman sonra tekrar görmüştüm.İçimde tarifsiz bir mutluluk oluşmuştu ama ne olduğunu anlayamadım.Bir daha çıkmaya karar verdik bu sefer opera'ya gidecektik.
Konuştuğumuz gibi buluştuk ve gittik.
Binanın içinde birbirimizle konuşurken.Duam kabul olmuştu.Sanki yüzünde sadece benim görebildiğim bir ışık bana parlıyor ve benim karnıma derin bir yumruk atıyordu.O gün içimi dolduran huzuru anlatmama imkan yok.Yılbaşı günü tekrar buluşmaya karar verdik.
Yol Arkadaşım
O gün artık biz olduk konuşmaya gerek duymadan.Biz bunu hak etmiştik.Beni kendine güvendirmişti,beni üzgünlüğümden çıkartmıştı bana kanatlar takmıştı.Benim tüm kızgınlıklarıma ,üzüntülerime rağmen beni sarmıştı.Sevgimizi o yaratmıştı.O hiç vazgeçmeden dünyamdaki en güçlü adam benim superman'im olmuştu.Hayatıma dokunmuştu.Derken artık veda vakti geldi çattı Erasmus için yurt dışına gitmesi gerekiyordu.Bir müzikal ile ailesiyle tanıştım.Onları tanımak beni mutlu etmişti.Benim yol arkadaşım gidiyordu.Ben mutluydum ama bir yandan ellerimin arasından yeni bulduğu ışıltılı tokası düşüyormuş gibi hisseden korkak bir kızdım.
Hep beraber
Gittiği günden itibaren durmadan skype ile konuşmaya başlamıştık.Çok az imkansızlıklar harici her zaman birbirimize vakit ayırıyorduk.Ben okulda,evde,dışarıda yaşadığım her şeyi anlatıyordum.O hep dinleyen taraf olduğu için konuşma katsayımı hep fazla oluyordu.Alışmıştım,önceleri sakız bile çiğneyemezken sakız çiğner olmuştum,beni ben olarak kabul ettiği için sadece sevdiğim değil ayrıca dostumdu.
Özlem
Bir ara Erasmus hiç bitmiyor gibi geliyordu.Özlüyordum ama çaresi yoktu.Sağlıklı olduğunu bilmek ,görmek yetiyordu.En üzense ellerimi uzattığımda kameradan onu tutamamak oluyordu.Onu özledikçe,üzüldükçe mektuplar yazdım.Hala vermek için devam edip yazılıyorlar.
Bizim Mutluluğumuz
Herkesin imrenerek baktığı bir çift olduk.Önceleri öyle çok korktum ki ama artık biliyorum o beni üzen değil o beni hep seven.O benim tüm dualarımın bedeli.Benim üzülmelerim boşuna değilmiş çünkü onu hak etmek için çok bekledim çok ağladım.Dilerim onu hiç üzmem ve ona her zaman hak ettiği yuva ben olurum.O benim yuvam,can şenliğim.
Bizde her çift gibi evlenmeyi çok istiyorduk,ama ben daha teklif gelebileceğini sanmıyordum.
Skype teklifi
Okuldan eve gelmiştim ve ayaklarım zonklarken birden "Aşkım istediğin yüzük bak kabul edersen burada evlilik teklifi etmek istiyorum sana yollayacağım." ..
Ve ben şaşırmıştım ve teklifi etti.Gözlerimden yaşlar akıyordu.Ama mutluluk gözyaşlarıydı.
Yani biz aile oluyorduk.Bizim yuvamız olacaktı.Mutluluk için dolan taşan yüreğimdi.Sözlerin önemi yoktu tüm kalbimle bana hep sevdiğini hissettirmişti.Koca bir "Evet" dedim..
Yüzük
Ve yüzüğü bir kaç gün bekledim.Evime gelmesi gereken zamanda gelmedi.Kargoya kadar gittim.Yüzüğümü kendime kendim taktım.
Aaa diyeceksiniz ama olmaz ki ;sözümü aldım gelince tekrar kendi aramızda kutlayacağız ..

Biz çok şeyler yaşadık.Çok zor zamanlar geçirdik.Gerek ben yaşadım,gerek ona yaşattım.Ama hep her zaman yanımda olan bir tanecik Mr.Knightley 'ime çok teşekkür ederim.Benim tek duam gerçek oldu şimdi bir duam daha var.
"Yuvamızı kurmak,hep mutlu olmak,beraber her şeye göğüs germek."inanıyorum ki hepsi gerçek olacak.