Kız yakın bir arkadaşından notları aldı.Artık oğlandan umudu kesmişti.Pes etmişti artık 2 yıldır seviyordu ama canına tak etmişti artık evde yolda her yerde sadece onun hayali vardı.Kız bir hayali sevmişti.Zaten oğlandan bir beklenti içinde de değildi hiç bir zaman ama çok yorulmuştu artık bu deli sevdadan.Pes etti artık..Onu görünce yine de deli gibi çarpan yüreğine dur dedi kız.Artık onu düşünmemeliydi ama olmuyordu.Tek başına kalınca hep o vardı.2 sene içinde çocuğun adını bile öğrenememişti hep saçma sapan şeyler duyuyor bir doğru şeye ulaşamıyordu..Bazen korkuyordu acaba oğlan bir başkasına mı aşıktı...
Bu düşüncelerle kütüphaneye gitti.Onu unutmak için tüm notları deftere geçirdi.Kalbine de büyük harflerle onu yazarak..Silgisi tükendi.Tüm yazılar silindi o kaldı..
Başı efsunlu.Kendi bulanık aracı beklemeye başladı.Oğlanı gördü uzaktan.O an işte öldü kız bir daha.Olmadı yine unutamadı.Oğlan kızın önünde durdu.Sanki gözleriyle kızı hapis etti 2 dakika ikiside pes etmeden sanki ilk ben bırakmayacağım der gibi bakıştılar.İşte o an kızın yüreği hop etti.Ve dedi ki içinden "gözlerimi çekmeyeceğim"..Çekmedi birbirleri içinde buhar olup uçtular .Tam o anda oğlanın bir arkadaşı girdi aralarına aldı götürdü oğlanı kız başını araca yasladı ve izledi oğlanı en inceden en kalına.Boydan posuna.Sakalından saçına.Pantolunundan ceketine ne varsa baktı kız.Niyeti kötü değil tek derdi sevdiğinin sevdiği şeyleri çözmek.Onu tanımak.
Oğlan iç çekti derinden..Kızla göz göze bile gelemiyordu artık.Kızın başka sevdiğimi vardı yüzü hep yerde geziyordu artık.Onu bir an bile bakmaz olmuştu.Aklını derslerine veremiyordu.Hele o dostu yokmuydu en çok o aklını karıştırıyordu oğlanın."Oğlum güzel kız manitası elbet vardır" diyordu..Kötü niyeti yoktu oğlanın tek derdi sevdiğiydi..Işığıydı,güneşiydi...Enginleri,okyanusu,fırtınayıda,baharıda onda görmüştü oğlan.Hemde hiç tanımadan sesini uzaktan duyup,kokusunu yel ile alsada..Aşağı indi kızı gördü ayağıyla taşa vurup yuvarlaklar çiziyordu başı eğikti.Çantasını bıraktı araca kız hala aynı şeyi yapıyordu indi aşağıya.Bir an ayakları durdu önünde kız da başını kaldırdı.Durdu bir anda kalbi sanki birbirlerine bağlanmış gibi kaldılar kızla.O zaman oğlan anladı ki sevdası tek değildi.O zaman anladı ki kızda gözlerini çekmek istemiyor ondan.Ne kadar durmuştular öyle bir arkadaşı onu çekene kadar çekmedi gözlerini kızda çekmedi.İnatçıydı bakışları,sertti,yumuşaktı.Kızı gördü.Kafasını araca dayamış ona bakarken.
Ve kız indi gitti durağında.
Ve oğlan iç çekti o giderken.
Bu düşüncelerle kütüphaneye gitti.Onu unutmak için tüm notları deftere geçirdi.Kalbine de büyük harflerle onu yazarak..Silgisi tükendi.Tüm yazılar silindi o kaldı..
Başı efsunlu.Kendi bulanık aracı beklemeye başladı.Oğlanı gördü uzaktan.O an işte öldü kız bir daha.Olmadı yine unutamadı.Oğlan kızın önünde durdu.Sanki gözleriyle kızı hapis etti 2 dakika ikiside pes etmeden sanki ilk ben bırakmayacağım der gibi bakıştılar.İşte o an kızın yüreği hop etti.Ve dedi ki içinden "gözlerimi çekmeyeceğim"..Çekmedi birbirleri içinde buhar olup uçtular .Tam o anda oğlanın bir arkadaşı girdi aralarına aldı götürdü oğlanı kız başını araca yasladı ve izledi oğlanı en inceden en kalına.Boydan posuna.Sakalından saçına.Pantolunundan ceketine ne varsa baktı kız.Niyeti kötü değil tek derdi sevdiğinin sevdiği şeyleri çözmek.Onu tanımak.
Oğlan iç çekti derinden..Kızla göz göze bile gelemiyordu artık.Kızın başka sevdiğimi vardı yüzü hep yerde geziyordu artık.Onu bir an bile bakmaz olmuştu.Aklını derslerine veremiyordu.Hele o dostu yokmuydu en çok o aklını karıştırıyordu oğlanın."Oğlum güzel kız manitası elbet vardır" diyordu..Kötü niyeti yoktu oğlanın tek derdi sevdiğiydi..Işığıydı,güneşiydi...Enginleri,okyanusu,fırtınayıda,baharıda onda görmüştü oğlan.Hemde hiç tanımadan sesini uzaktan duyup,kokusunu yel ile alsada..Aşağı indi kızı gördü ayağıyla taşa vurup yuvarlaklar çiziyordu başı eğikti.Çantasını bıraktı araca kız hala aynı şeyi yapıyordu indi aşağıya.Bir an ayakları durdu önünde kız da başını kaldırdı.Durdu bir anda kalbi sanki birbirlerine bağlanmış gibi kaldılar kızla.O zaman oğlan anladı ki sevdası tek değildi.O zaman anladı ki kızda gözlerini çekmek istemiyor ondan.Ne kadar durmuştular öyle bir arkadaşı onu çekene kadar çekmedi gözlerini kızda çekmedi.İnatçıydı bakışları,sertti,yumuşaktı.Kızı gördü.Kafasını araca dayamış ona bakarken.
Ve kız indi gitti durağında.
Ve oğlan iç çekti o giderken.
Hayattan korkmamak lazım ama içimizde hep bir korku saklanıyor. Ne yapalım...
YanıtlaSilOnlar hayattan korkmuyorlar sevdiklerini başkasıyla görmek korkuları..
YanıtlaSilHayatın anlamı sevdiğin değil mi?
YanıtlaSilOnu başkasıyla görmek ölüm değil mi?
Mutlu olsun yeter demek kolayda,
Beraberken mutlu olacağın zamanları ondan çalmak hıyanet değil mi?
Bence buradakiler karakterler sevdiğini başkasıyla görmekten korktuğu kadar sevgisine karşılık alamamaktanda korkuyorlar.
"Aşktan korkmak, yaşamdan korkmak demektir ve yaşamdan korkanlar şimdiden üç kez ölmüşlerdir." Bertnard Russel
Hayır karşılık alamamak değil korkuları aslında hemde hiç değil onlar bu platonik aşkı yaşıyorlar ama birileri akıllarını karıştırdı onların beklentisiz aşkına beklenti koydular o yüzden kaçışları vazgeçişleri..Ama aşklar sadece 1 saniyede 1 saat gibi bir birbirleriyle gözleriyle konuşuyorlar öyle derin aşk..
YanıtlaSilPlatonik aşklar, beklentiler, kaçışlar... Bakalım devamı nasıl gelecek hikayenin umarım o 1 saat gibi süren bir saniye 10 ömre bedel 1 ömürlük sevdaya dönüşür.
YanıtlaSilOha ya ben bunları niye yeni görüyorum ?! Bayıldım! Bildiğin bayıldım. Süpersin ya...
YanıtlaSilSağol canım bu şevkle artık bugün yarın 6.seri gelebilir..
Silgelsin gelsin =) çok sevdim =)
Sil