7 Şubat 2021 Pazar

Neden kiraz çiçeği ve ninja

 “Kiraz çiçekleri, en güzel, en güçlü ve en olgun zamanında solmadan düşmektedir. Samuraylar bu görüntüye bakarak, savaş anında en güçlü zamanında her an ölebileceğini aklına getirmekte ve felsefe dolu bir boyuta gitmektedir. Kiraz çiçekleri ona hem yaşamı hem de her an ölebileceğini hatırlatıyordu.” Yamamoto Tsunetomo

Roman okuyamıyorum

 Uzun zamandır doğru dürüst roman okuyamıyorum . Son 3 senedir felsefe ve bilime batmış durumdayım .. Bilge karasu ,Oruç Aruoba ,Cortazar , Albert Camus ,Satre, Calvino , Fernando Pessuo ve niceleri .. Hele o Oruç Aruoba yok mu öyle güzel ki öyle kıymetli ki ve o Bilge .. Bazen beynim çıkıyor okurken on kere okuyorum ama her zerresi ile zerreme akan bir akış gibi ,. 

Sadece okumuyorum Prof.dr.Nevzat Kaya hocanın dinletilerini de dinliyorum böyle güzel hocalar dinlemek içimi mutlu ediyor ...Sevgili  Nevzat hocam bunu okuma şansınız yoktur ama keşke öğretmenim olsaydınız  bir insanın öğrenme aşkına, itirazlarına , bilmeşekline iyi geliyorsunuz .. Öğrencileriniz çok şanslı umarım kıymet bilirler ..

Ben böyleyim işte bir konudan bir konuya , diyorum ya yazma veririm çok düştü diye Küçük filozoflar serisine sardım bir yandan Hegel ,Leibniz ile tanışıyorum Epiktetos abimize merhaba diyor Aristoteles’e öpücük veriyorum . Tam bataktayım bir yandan aynı anda 4 kitap okuyorum . Bu ara okuduğum kitaplar ..


Masoch - Kürklü Venüs

Hamsun -Açlık 

Freide-Ezilenlerin pedagojisi 

Henderson -Hayal bile edemeyeceğimiz varlıklar kitabı 


Hiçbir zaman bir kitap okumayı sevmedim , bir çok kitap okuya okuya ilerliyorum yorucu ,beynimi yormayı seviyorum . Düşünmek , üretmek .. Bir öğretmen olarak kendime devamlı bişey katmaya çalışıyorum ama herşeyden önce bu kızın ruhunu beslemeye çalışıyorum ama hiçbir zaman doymuyor ruhum oburun teki besledikçe ağlıyor ve ben cahilim diyor yetmiyor bilgiler , sünger gibi çektikçe çekiyor .. Bilgiye açım , bilgeliğe açım ..


Acaba bu kitapları okuyunca yorumlasam mı bir satır .. Neden olmasın ki 😌



Melankoliden beslenmek

En verimli olduğum zamanlar en çok acı ve hüzünlü olduğum zamanlar . Mutlu iken aklıma yazacak bişey gelmiyor . Aslında acılar insana verimi de vermiyor mu bir yandan sizi emen bir yandan ise sizi şevke getiren . Acılardan beslenmek bundan dolayı var değil mi ..

Acı çektiğim için mi yazıyorum şu an hayır ama yazmanın özünü keşfetmek irdelemek ve açmak istiyorum . Herkesin yazmaya karşı bir dinamiği var muhakkak kimi sevince ,kimi hüzünle . En iyi düşüncelerim , en iyi şiirlerim , en güzel metinlerim melankoli ile geliyor bu yüzden yazarken arkaya dramatik bir şarkı açtım ki beni beslesin . Bunu gözlemlediğim biri var  o da benim gibi hüzünlü olmasa da verim almak için hüzünlü şeyler izler .. 

Diyorum ya en verimli anlarım , işimin en yüksek acıları ve arzuları o an çıkıyor . O an çiziyorum resimleri , şarkıları o an besliyorum . Ama mutluysam o mutluluk ben ve sevgi balonumuzda kalıyor verimim eriyor ..

Tabii burada kimse beni tanımadığına göre hüzünlü , mutsuz bir kadın bile sanabilir. Kuşlar kadar şen şakrak bir kadınım .. Sevgiliye ne zaman sorsam “bende en çok ne seviyorsun” der ki “bıcır bıcır şen şakrak oluşunu” ama işte o hallerim verimsiz bir yazı yazıyorum 6 ay geçiyor siz düşünün ki verimimin düşüklüğünü ..Bu hüzünlü müzik işe yaradı içimdeki olmayan aşk acılarını depreştirdi . Sahi sizde de olmayan aşk acıları depreşir mi .. Müzik dinlerken içimde devinimler oluyor çarklar dönüyor duruyor ..

Daha çok felsefe okumalıyım diyorum .. haydi başka yazıya geçip başka sohbete dalalım ..

Ercümentim

 Bahsettim mi bilmiyorum eski yazıları okumaya üşeniyorum .. Ben bir kedi annesi oldum .. 

2 yaşına geldi sevgili bebeğim bol bol kavga ediyoruz , öpüyorum bol bol , dayağımıda yiyorum tabii kedi beyden .. Ast ile anlaşamadığımız tek nokta ercüment bey .. Adı Ercüment değil ama bu ara 2. Adını Ercüment koydum yavrumun ..Ast sen nefret ediyor tabii duygular karşılıklı beylerimin .. 

Ama ben onsuz ne yaparım .. Ben ağlarken göz yaşlarımı yaladığı o çaresiz günlerde hep oğlum vardı iyi ki varsın annem .. İlk baktığım kanlı canlı memeli varlıksın .. Ben konuşmadan anlaşmayı , bok temizlemeyi , bir kedi ile kavga etmeyi , uzun uzun sessiz uyumaları senden öğrendim bebeğim .. 

Serserinin tekidir aynı zaman da .. seni seviyorum Ercüment beyim ..


O an seni görünce ercümentim 

Başım döner gibi olsa da ...

Şarabından içtim ekmeğini yedim

7 şubat 2021 

Güncelleme yapmaya geldim canım sanal günlüğüm .. İçim daha rahat son haftalarda .. Tüm kontrollerim iyi çıktı..

O an anladım .. Tanrının eşsiz tasarımını göremiyordum belki de tanrı dokuma yaparken bir yerde ip kaçmış desen bozulacaktı .. Biliyor musun hiç üzgün değilim arada yalnız kalınca ağlasam da hiç üzgün değilim peki neden ağlıyorsun diyebilirsin sen hiç arzunun bir kelebek gibi eline konup ölmesini izledin mi o kelebeğin , ben izlemiştim 7 yaşında neden bilinmez tüm kelebekler ölmeye bana gelirdi ellerimde can veren kelebekler olmuştu anneme sormuştum “neden hep ölmek için bana geliyorlar “ annemde “bilmem , ama sanırım sende bir iyilik var “ demişti .. işte bu yüzden di hüznüm lakin çok iyiyim çok umutluyum ..

Güzel tanrım , yer ana , gök tanrı , bir tanrı ve binlerce tanrı .. hepinize inanıyor bir olduğunuzu biliyorum .. Benden aldığınız ve bana verdiğiniz harika herşey için teşekkür ederim .. Herşeyi sevgi ile karşılıyor asla gam eylemiyorum , yüreğim öyle bir sevgi ile dolu ki o sevgi beni bir Koza gibi sarıyor sana bağlıyor seninle akışına gidiyorum huzura doğru .. Olduğum ve olacağım kadına doğru toprak anaya inanarak dünyanın tüm yükünü bağrıma da koysan yine baharlara hazırlanıyor seninle doluyor , seninle büyüyor sana akıyorum ..

Biliyorum atomlarım ile atomların birdi ben sendim .. Senden geldim seninle bütünüm sessizken ben yalnızım .. Biliyorsun bir dini inancım yok ama ben sendeyim seninleyim .. Senin akışındayım .. 

Her ne olursa olsun kalbimdeki o minik mavi alevle ben sana güvenerek ve hayaller kurarak umutla bekliyorum o güne ve o günden sonraya kadar bu şarkı o kelebeğe ..

Gökhan kırdar dan ........................